Adın gurbet olmalıYeni başlangıçlara Merhaba..! demeye hazırlanırken Nerden çıktı şimdi bu veda Neydi seni benden esirgeyen... Ruhu sararmış bedeni Yerli yersiz üşümelerle Takvim aralarına serpiştiren... Kaç soluk hazan yaprağı Savruldu efkârından yerlere Vadesimi doldu akan nehirlerin Tam şehrimin içinden geçerken... Hangi suratlar sakladı Buruk tebessümleri Dudağının kıvrımında... Nerde..? yeşeren kuru dallar Ben tutunmaya çalışırken... Okyanusun ortasımıydı..?derinliklerinde Sana kucak açıp şans veren... Yenildim gözlerinin masumluğunda Koyu hahve akşamına ben... Ellerin düşer bağrıma Hadi durma..! nasiplen Ben yangın yerindeyken... Hangi..? kızıl ufuklar Saklar gizemli düşlerini Demir kapılar ardına Bir ben miyim..? tutuklu Zifiri akşamların Yedi kule zindanında... Sen misin..? yaşam bağım Ben hasretin koyusunda Dalga dalga köpürürken Adın gurbet olmalı Yalnızlığın kıyısında... Duruşum seni andırır Ve...hala Çilek tadında Durma..! Rüzğarında savur beni... |