Hüznün adı hep eylül
Zifir karanlık dışarısı
Dans eden kuşlar Güneşten ödünç gözleriyle Şenlenmiş birkaç Samanyolu Ellerinde meşale Yürünecek yol çiziyor çocuklar Kayıp soyların umutları Yitik dünün torunu Akıllarda kalan barış Dehliz içinde ateşböcekleri Bir ses bir hengâme Gelecek korkudan donmuş Siyah saçlarda ak Matemde sanki Akşamdan umarsız batan güneş Eylüle yükleyip tüm suçları Aklanır mı on bir ay Umurunda sanki rüzgârın Islık çalıyor ilk deminde sonbahar….. |