Muallâk ak gerçekçi kara…Ayaklarını sıkıyor pabuçları Düzensizce edinilmiş Ödünç yaşam Gözleri yaş dolu Kirpiğe asılı tek bir kırlangıç Uzanmış üzerine hayatın Eşikte gölgesi Dirhem dirhem asılacak Günahlar nasılsa Dil sukuta erince Şakır bülbül bir çift göz Ölümsüzlük iksirinin kıyısında Uzaklar yakın Yakın simsiyah kayıp Uçsuz bucaksız tarlalarda Bereketli tohum yürek Nadasa kalmış dün Tanrıça yarın Beklemek ermek ermek erdemse Yükleme heybeni başka sırtlara El elin çobanını bekler Çoban sürüden korkar Mecalsiz toprakların yağmuru Düşer yabana gönülsüzce Öylesi dünyanın kürdanlı sahibi dişler Her kapı kilidi emaneti bekler Sahipsiz yurt olmuş ederin Alan kör satan açıkgöz İşsiz adam babalar Metaneti tüketir kalır anneler Muallâk her dem ah ile ak… Her daim sevgi eşer eller Özlem bakışta Bir tutam şefkat Bir doz merhamet Az bahar sevdası Çokça nefis besler yürekler Sırta çekilir üşümüşlük hırkası Alazlanır mütemadiyen Kaybedilenler… |
yürekten...
çalışmalarınızın devamını dilerim.. başarılar...