Bitti mi masalcı teyze!...Sen Daha dün orada duruyordun. Aralık bir kapı bakıyordu ayakların. Güneş doğumuna sözlerin vardı. Bir martı Ağırdı serçe parmağına. Ne sarmaşıktı? Uçurmuştu şapkanı sokak lambasına. Bundan mıydı selamın? Ben de sanmıştım… Bir zamanlar masallarda Konuşan kurtlar vardı. Ele verirdi kuyrukları. Dişlerinde kerpeten saklarlardı. Peki ya düşlerimde Ne işi vardı? Neden o kadar baktı?... Ne çok sallandı Sarkacında şu saat! Başımın yan duruşundan mı alındı, Ya da gözlerim mi yanıldı?... Güldüm işte! -Sana kahvaltı hazırlamamı ister misin? Gün doğmadan giderim. Şeker olur tabağında Çayında demin. -Bak şu gördüğün yarın Diğer yanında İp atlayan çocuklar olur Her yağmur sonrası açarlar Gökkuşağında! Bir de şu derinliği toprağın -Dediğime bakma- Göl orası. Seni de getireceğim Sen de göreceksin kuşları Sonra Sonrası, diye kalır sözcükler Uçarı bakışlarında masalcı çocukların. -Ee, bekliyorum? Hadi anlatsana… -Şişşt… Çok uykusu var teyzesi… Yarın Gün geçecek gökyüzünden uçağına binip El verdim izine Söz verdi Bekle… Bekle Saklı kapı Duvardaki tabloda... Ay’da dede, Güneş’te yüz, Gece’de söz… Yaprak? O güz… ezgi ç. 09.09.2010 |
umarım şiirlerinizi değerlendiriyosunuzdur...
tebrik ederim şair dostum. saygılar.