GÜNAYDIN...
Aşkın suretini hat gibi yazan sen miydin yüreğimde?
Yoksa hüznü duvar duvar içimde katmerleştiren? Kan revan içinde bırakan sen miydin uykularımın en koyu zamanlarını? Akıl denen cevherde tek kelimeye yer bırakmayan? Dünle bugün arasında milyonlarca fark arayan ben; Sana suskunluğumda darağacı kadar kimsesiz değil miydim? Umursamaz tavrıyla yaralayan,uzak düşüren ,tebessümden dahi vazgeçiren Sen değil miydin? Şimdi göreceklerinin de,yaşayacaklarının da sebebi sensin o halde… Gecenin katran karalığında, sokak lambalarını tanıdık edinip yazıyorum bu satırları… Durma! Oku,bitir bir an önce… Bitir ki tüm söylediklerim şöyle bir geçip gitsin aklından Ve devam et hayatına... Birden esip sabah mahmurluğuyla yazdım kabul et hepsini… Kızdığım,kırıldığım günleri topladım bu sabah Ve döktüm annemin avuçlarına… Kalan umutlarımı da demir bir kutuya koyup sıkıca kilitledim… Evde bulunsun Belki lazım olur… Eski suskunluğuma geri dönüyorum… Böyle biline… |