LEYLİFER 16
Huriler saf tutsalar, hep geçseler önümden,
Ben kaşımı kaldırıp, göremem ki Leylifer. Sevgiler uçurmuşum, sana benim yönümden, Sevdanı bu yürekten, sökemem ki Leylifer. Sanki afyon gibisin, zerk olmuşsun kanıma. İlmek ilmek nakşettim, adını sol yanıma. Baş koymuşum sevdana, dinime imanıma. Bu sevdayı gönlümden, silemem ki Leylifer. Bir baş kuru soğanım, sense kuru ekmeksin. İnce, naif yürekli, kanatsız bir meleksin. İki cihanda bile, benim için sen teksin. Bundan başka bir şeyi, dilemem ki Leylifer. Sanma ki aşktan bıkar, bir gün yolu şaşarım. Sen yanımda ol yeter, ben aç susuz yaşarım. Yükle bütün kahrını, seller gibi taşarım. Sensiz olan dünyamda, gülemem ki Leylifer. Yüklediğin kahırlar, çekilmez olup artsa, Ağzımda diş koymasa, saçlarımı ağartsa, Düğümlense boynuma, sıksa canım çıkartsa, Sana olan sevdamdan, dönemem ki Leylifer. Aşkından hasta olsam, ince derde tutulsam, Ilgıt ılgıt erisem, her gün sararıp solsam Dermanım bulunmasa, gitgide cansız kalsam. Seni son kez görmeden, ölemem ki Leylifer. Nizam denen terazi, tam önüme kurulsa, Açılsa defterlerim, günahlarım sorulsa, Sana âşık bu gönlüm, suçsuzlukla durulsa, Bahşetseler cenneti, giremem ki Leylifer. Efsunlu sesi ile nacizane dizelerime can veren degerli Şair dost Sayın Turgay Coşkun beyefendiye sonsuz şükranlar sunuyorum. |
selam ve saygılar sunuyorum.