Nerede Şimdi
Topacım vardı benim eskiden,
misketlerim uçurtmam vardı. Çamurlu pantolonum, yırtık çoraplarım ve arkadaşlarım vardı benim, küstüğüm Bodur Ali, Kabak Mustafa Sarı ve diğerleri vardı neredeler şimdi? Uçurtma zamanı değil mi? Mahallemizde ki tarihi çeşmenin önünden geçtim dün, durdum baktım çeşmenin önünde bekleyen kadınlar vardı eskiden ellerinde kovalar ellerinde küçük bidonlar bir kap su alabilmek için sıraya girmiş kadınlardı bunlar. Top oynayan çocuklar vardı, ip atlayan kızlar ve ahşap pencerelerden bakan yaşlı kadınlar vardı kapıları açık evlerin önünde oturmuş kadınlardı bunlar Dillerinde sakız dilerinde her daim laflayan kadınlar. Neredeler şimdi? yitip gittiler değil mi? Geçmiş zamanın ortasında sulardan ürperir gibi apışıp kalıyorum belki ama, eve geç geldiğim zamanlarda babamın attığı fiskenin ıskaladığını farkendince, güldüğüm anlarda buluyorum kendimi. Ablamın sevgilisini sotadan bakarken görüyorum ona küfür ettiğim zamanlarda buluyorum sevincimi. Çocukluğumda buluyorum kendimi masum mutluluğumda Evimizin bahçesinde ki üzüm asmasında, kümesin yanında ki dut ağacında, ve akşamları yazlık sinemada, mahalle maçlarında, kağıtlara yazılan aşk mektuplarında buluyorum kendimi Bir dönemin geçmiş zamanında buluyorum annemin gençliğini yitip giden eskimiş sevgileri, neredeler şimdi diye sormadan biliyorum, yitip gittiler değil mi? |