Sarmaşık Hülyaların Sessiz ÇığlığıSarmaşık hülyalarda,nazlı nazlı yürürüm İn cin derin uykuda,sokaklar sakin,bomboş Köşklerde ne bir Leylâ,ne bir Mecnun görürüm Samur döşeli yerde, âdemler olmuş sarhoş Bin çeşit lezzet sunan bir sâki arıyorum Sessiz,sedasız zevkle,etrafı tarıyorum Yarım görsen bâdeyi kadehte kırıyorum Süzerim ufukları kıpkızıl bir yer için İç icedir hülyalar gâh gündüzdür,gâh gece Kara gözler boyanır,mahzenlerde yâr için Mozaik bir aşk için,çözülmüyor bu peçe Sebepsiz bir tebessüm,belirir dudağımda Mevsimler için için yanıyor duvağımda Esaret zincirleri takılı ayağımda Yıllarca sakladığım baharım bir fanusta Mazideki sırlara meydan okuyor gibi, Kırık dökük zülüfler hâlâ eski kâbusta, Bir musalla taşında,gergef dokuyor gibi. Bir dalın yaprağında çekiştirir inzibât Dökülür gonca gülüm,ruhum geçirir cinnet Vehimli albümlerde Mâşuk’um tutar nöbet. Melahat Temur |
Bu şiiri içten duygularla kağıda döküldüğüne eminim, şu mısra bu şiirde sanki tamamlayıcı rol oynuyor.Sebepsiz tebessüm olmaz , olması için pempe duyguların, beyaz bulutların üzerinde uçman gerek . Ömür boyu tebessümle kalmak ve yaşamak .......Kalemin ve yüreğin daim olsun,