HOŞÇA KAL
HOŞÇA KAL
Kaç asır doldurdu bilmem sensizliğim, Varlığınla dakikaları sayarken bitmesin diye Apansız gömülüverdi ruhum sensizliğin sonsuz boşluğuna Neydin? Nedendin? Nereden gelmiştin? Hangi sorumun cevabıydın evrene kim bilir? Öylesine doğaldı ,öylesine güzel… Ve her güzellik gibi kısacıktı bendeki ömrün.. Suçlayamam ayrılık rüzgarlarını sert esti diye meleğim Şükretmek varken bir zamanlar seni getiren tatlı meltemlere Şükretmek varken,hala bir yerlerde soluk alışına İyi bak kendine gül yüzlü Gülerken görmedimse de güller açan gözlerini Hep gül... Ben o türkünü dinler, anarım hala seni, Bana yazılmış ve sanki bana söylemişsin gibi... Mızrabının her dokunuşu kalbimi titreterek Ayrılık türküleri olmasın bundan sonra yaşamında Beklenen Zühre aydınlatsın tüm gecelerini Şen OLA her vuruşun bağlamanın tellerine Şen Olasın hayalet sevgili Bir hayaldin nihayetinde… Ve her hayal gibi bittin… Hoşça kal iki gözüm. Belki bir gün,bir başka zamanda Bir başka mekanda Rastlaşırız yeniden.Hoşçakal... 09/06/2010 |
zaten açik kapi birakmaktir
gelecege dair umut dolu
yeter ki elveda olmasin siirin sonu"
dilerim yurek sesinizi duyar kader ve birlestirir tekrar yollarinizi.
hûzûn hasret ve sevgi dolu bir yûrek sesi okudum kaleminizden.kaleminiz daim olsun.kucak dolusu papatyalar birakiyorum sayfaniza kabul buyurun.