Kıymetini BilmeliHani bakışın vardı, çocuk gibi mahzunca, Kara gözler gülerdi, kahkahalar atınca, Yemyeşil çimenlere uzanıp ta yatınca, Ben ömür buna derim, her bir günü neşeli, Böyle geçen günlerin kıymetini bilmeli… Düşünürdük ne kadar uzak kalsak ikimiz, Aya bakar vaktinde buluşurdu gözümüz, Utanırdık hayalde tutunca ellerimiz, Bir kıpırtı düşerdi, gönül’e çok işveli, Böyle geçen günlerin kıymetini bilmeli… Arada fersahlarca, olsa da fark etmezdi, Mesafeler kalplerin ritmini bozamazdı, Senden gelen habere yüreğim dayanmazdı, Mektupları getiren, postacıyı görmeli, Böyle geçen günlerin kıymetini bilmeli… Kirpiklerin süzerken, oklar atar aradan, Gözlerine sürmeyi, kendi çekmiş yaradan, Gözlerin seçilmiyor, seçilmiyor kara dan, Kaşların oklar atan yay gibi gerilmeli, Böyle geçen günlerin kıymetini bilmeli… Patikada yürüyen inatçı keçi var ya, Bir tutam ot bulunca kendini paralar ya, O mutluluk ikimizin gözünde parlar hala, Koşmalı çılgın gibi, dağ bayır dememeli, Böyle geçen günlerin kıymetini bilmeli… Biz idik mutluluğun en doruk noktasında, Biz yaktık o ateşi, en cılız safhasında, Bizdik lezzeti tadan o gönül sofrasında, Dikenler batsa bile çiçek ele değmeli, Böyle geçen günlerin kıymetini bilmeli… Böyle mutlu günlerin sonu gelsin istemem, Mutluluğun resmini bundan güzel çizemem, Ömür boşa geçmesin, düşmanıma dilemem, Ömür’e ömür katan, bir aşkı dilemeli, Böyle geçen günlerin kıymetini bilmeli… 11/.07.2007 Necati ŞİMŞEK Ankara |
Yürek imzanıza sağlık...
Erdemle kalın...