YağmurYağmur... Yağıyor güzel İstanbulun’un üstüne Temizlik vaktidir artık İşçilerse yağmur damlaları * Şemsiyeler... Açılıyor sokaklarda, birer birer Yüzleri yağmura karşı Suya hasret çiçekler gibi derbeder * İnsanlar... Kaçışıyorlar Sığınıyorlar kuytu köşelere, evlere Yağmurluklar giyiliyor Sudan nefret eden böcekler gibi Kapılıyorlar sellere * Aşıklar... Hepsi sokaklarda, yürüyorlar Nur yağıyor, ıslanıyor her biri Meraklı gözler üzerlerinde Kimi aptal diyor kimi serseri Aldırış etmeden devam ediyorlar Gözyaşını saklayan yağmur gibi yürekleri * Islanıyor her yer Sokaklar, arabalar, evler Aşıklar sırılsıklam olmuş Oltadan denize düşmüş Küçük bir balığa benzer * Damla... Her damlada bir melek İniyor yüryüzüne neşeyle, umutla Sonra korkuyor insanlardan, pislikten Kalbi kirlenmeden geri dönüyor Buluşuyor gökyüzünde dost oluyor bulutla * Gözyaşı... Her damlada bin melek İniyor yüryüzüne kederle, acıyla Aşıklara aşık, gözyaşlarına hayran Acılara, kederlere düşman oluyorlar Kalpleriyle nur saçıyorlar her yere Birden kayboluyorlar ortadan Anlam veriyorlar gökkuşağındaki renklere * Yağmur... Kıskanıyor onları Damlalar azalıyor, duruyor yavaşça Şemsiyeler iniyor koşuşturmalarla birlikte Kaldığı yerden hayatlarına devam ediyor insanlar İşlerine koşuyorlar telaşla * İstanbul... Temiz artık! Tüm pisliklerden arınmış İşçiler yağmur damlaları değil Meğer masum gözyaşlarıymış. Emre Özel 2007 |