hep de ben korktum
Yalın ayaklıyım ezelden beri dikenlerle
Kızgın kumlarındayım bitmez bir çölün Kıldan ince Sırat köprüsünde kaldım Canbazların yerine iplerde yürütüldüm Ateşler okşadı ibrahim gibi yüzümü Gül sandım ateşlerdeki her kırmızıyı Kanayan her yaramda yapayalnızlık buldum ıssızlıkta karanlığın gölgesi oldum Kapanan her kapıda umut aradım nafileydi Ellerim boş döndüm dilencilikten Açtığım mendilleri ebabil kuşları kaptı Filler ordusunda ezildi cesedim Döküldü yapraklarım ihtiyarlamak düşü tomurcuklarıma Çöllerde büyüdüm kaktüsler gibi Bana layık görülmemiş gönül bostanlarında korkuluk oldum Savaştım esen yellerle savrularak kendimle Korkutmadım kimseyi hep de ben korktum |