1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1021
Okunma
Uyuyorsun, yatağından giriyorum içeri
Koltukta öylece duruyor iki saat önce seni giyen ceket
Şimdi teninle aldatıyorsun onu
Salonda, iki saat önce uyandırdığımız vazo
Kendini yapıştırıyor yeniden duvara
İçimden, birkaç saat değil, iki saat önce uyanan öfkem geçiyor
Kim bilir ne zaman uğrayacak bir daha.
Oysa neydi paylaşamadığımız, birbirimizden başka,
Ufak bir telefon, oysa ne güzel sevişiyorduk iki saate beş kala…
Şubat 2007 Denizsuyukasesi
ilker işgören