İNSAN BİR DEFA SEVER
İsyanım var kaderimin yasasına
Çaresizliğe mahkum edip yargılayanlara Mutluluğumu çok görüp kıskananlara İsyanım var isyannnnn.. Felek gel otur şöyle yanıma Bir çare bulalım kanayan yarama Sen gülmesen şu bahtı karalıya Murat almaz bir ömür boyunca Bazen mutluluğu tattırır gibi olursun Bazen de can evimden vurursun Bana ne yaparsan yap gam yemem amma Ne olur sevdiklerime sakın dokunma Bir sen varsın yarabbim birde sevdiğim Sizler olmayınca söyle ben neyleyim İnsan bir defa sever bin defa değil Mutlu olmak bizimde hakkımız değil mi...? DİLHARAP |
Yazı, kendi lisanıylaydı. Bu lisan, son zamanlarda tartışılan arabeskin lisanıydı. Bu lisana, itirazım yok aslında. Fazıl Say gibi, inkar da edecek değilim toplumsal kabulleri. Onun kadar saldırgan bir üslupla eleştirmeye de niyetim yok bu tarzı. Ancak bu tarzın özelliği, yaşanan acıyı çok koyu ve aslında nasıl desem; farklı bir tonda sunmak. Acıyı, sevinci, her tarzdan farklı olarak daha kreşendo bir biçimde veriyor.
Kereşendo, müzik ilminde bir kavram. Bu yapıldığında, müziğin ve melodinin, daha vurgulu ve yoğun algılanması sağlanır. Bir anda yapılmaz. Dekreşen kreşendo, bunun daha bir yukarıdaki halidir. İşte yazıların da, kreşendo ve dekreşen kreşendoları var bence. Yazılar, önce yavaş ve sakin başlıyor, sonrasında ortalara doğru, hızlı ve yoğun bir anlatma gayretine bürünüyorlar. En sonunda da, anlam bütünlüğü sağlanabildiyse, anlaşılma hali gerçekleşiyor. Arabesk tarz ise, hızlı ve yoğun bir biçimde mesajını vermeye odaklı sanki.
Özellikle, yeni tarz arabeskte bunu görmemiz mümkün. Eski arabesk şarkılar ve arabesk yapımlar, daha bir uyuyor sanki kreşendo kuralına. Ama bu günkü yapımlarda, buna uyulduğunu söylememiz mümkün değil. Çok uzattım, özür dilerim. Yazıları cidden okurum ben. İçlerini, yazanlarının kafasını anlamak için yaparım bunu. Yazınıza beni çeken, başlığıydı kuşkusuz. Yani yazının reklam şubesi, iyiydi. Yazıya dair görüşlerimi de aktardım zaten. Başlık, yazıya büyük gelmiş biraz. Ancak, bu tarzda yazmayı sürdürecekseniz, yukarıdaki açıklamalarım dahilinde bunu yapmanızı öneriyorum naçizane size. Zira mesajlar, bir ahenk dahilinde verildiklerinde, daha akılda kalıcı oluyorlar. Yok ben defterlerimin arkasına şiir biriktirirdim, bunu buradan yapıyorum ve kalemimde bir gelişim niyetim yok diyorsanız, o halde on numara bir yazıydı bu. Lütfen eleştiri saymayınız bunları. Çünkü en az sizin yazılarınız kadar amatörce yazıyorum ben de. En az dedim dikkat edin. Yazdıklarımı, sizin yazdıklarınızdan daha amatör bulduğumu anlatmak içindi ve kırılmanızı engellemek için. Yazmayı sürdürün. Kalem elbette, yerini bulur bir gün.