FERYATŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Onca sitem onca feryat onca gözyaşı
Bütün mesafeleri bir bakışınla aş diye mi?... ...Şimdi susuyorsam...Kalbim taş diye mi?....
Ayrılık vaktini vurdu saatler
Naçarım feryad-ı figan içinde Boynumu bükerken farz itaatler Düçarım feryad-ı figan içinde Her arzuna kucak açtım hak verdim Kırmadım ömrümü önüne serdim Sayende mecnunlar çölüne erdim Geçerim feryad-ı figan içinde Ben burda acılı sen orda tatlı Ben ateşte yayan sen hazda atlı Karanlık göklerde kırık kanatlı Uçarım feryad-ı figan içinde Zaptetmek ne zormuş bahtı karayı Ulu orta basıp durdum narayı Esiri ettiğin müzmin yarayı Açarım feryad-ı figan içinde Merhem arıyordum ağlara düştüm Vuruldum aşılmaz dağlara düştüm Baharı solduran bağlara düştüm Biçerim feryad-ı figan içinde Seyrine meylettim şahanelerin Lütfuna ermedim bahanelerin Demirbaşı gibi meyhanelerin İçerim feryad-ı figan içinde Günahkar kalbimin her çırpınışı Körükler içimde tüten yanışı Sensiz olmaktansa son uyanışı Seçerim feryad-ı figan içinde Kırmadım ümidin pembe dalını Koklarken geçmişin solmaz gülünü Mevlam emrederse aciz kulunu Göçerim feryad-ı figan içinde… 30 AĞUSTOS 1999 |
Kalem, hak ettiği takdîri almış.
Kelâmının daha çok okura ulaşması dileğiyle;
Selamlar.