Şeytan Uçurtması
Küçük mahallelerde kaybolmuş çocukluk,
Bizimki, bizim ki... Ömür dizgisinde bir boşluk... Semt arası gezintiler, Sadece, Sokakta olmakta bir hoşluk. Kaleler vardı taşlar arası, Varla yok arası. Dünyamızdı sokak arası. Neler gördük neler Varla yok arası Yokluk ve dahası... İçini yakardı insanın Yokluk ve dahası... Hayatın acısı, Filmlerden de farklıydı. Gazoz keyfinde başlardı ortaklık, Bir mikasaya hissedarlık, Bizi zengin kılardı. Varla yok arası Yokluk ve dahası... Leblebinin tozunu, Buzlu meyve suyunu, Sever gibi yapardık. Sever gibi yapıp, Her fırsatta tadardık. Tatsız bir hayata çare arardık. Tatsız bir ömre tat katardık. Neler gördük neler. Kaldırımlar vardı parke taşı yamuk. Kaldırımlarda sıkışmış çocukluk. Kara kış, kıyamet, hava soğuk Elinde misketiyle bir çocuk, İnadı inat bir rakip arardı. Ve o zamanlar kazananlar dahi, Sebepsiz ağlardı. Kederin içine doğmuş, Hüzün çocukları... Her biri bir garip, Bir mahsun bakardı. Özgürlük, uçuşan Şeytan uçurtmaları... Kederin içine doğmuş, Hüzün çocukları... Kanıyor bir yerlerde gizli yarası. Varla yok arası Yokluk ve dahası İçini yakardı insanın Yokluk ve dahası... |