Yemin verip sözümüzden caymadan, Burda değil buluşalım ebedde. Son gecenin hatırını saymadan, Tuğyan olmuş zalım kapı nöbette ...............Gurbanlar olurum gara gaşına, ...............Senin de ayrılık geldi başına.
Anadan babadan ayrılık kalmış, Yetimin âh’ı var tüyü bitmiyor. Hasretin yükünü sırtına sarmış, Gurbette kimsesiz gücü yetmiyor. ...............Başındaki boranına kışına, ...............Acımazlar gözleriyin yaşına.
Tomurcuk vermeden kurumuş dalın, Suya hasret kalmış suyun yanında. Sevdâya uzanan dikenli yolun, Bilemezdik ayrılık var sonunda. ...............Eski günler hayâl ile düş olur, ...............Neyleyim ki başa gelmez iş olur.
Teneşire bakıp bakıp ağlarken, Hüzünlü günlerin hüznü dilinde. Sanki ağıt yakıp kara bağlarken, Kimsesiz kalmışsın kendi hâlinde. ...............Ayak yalın hani nerde keliğin, ...............Sırma saçlım ibrişimmiş beliğin.
Duymadım dünyada sihirli bir söz, Ahdü-peymân veren sözlerin gibi. Görmedim dünyada kahirli bir göz, Beni benden alan gözlerin gibi. ...............Şu kara bahtıma yazılan yazım, ...............Yüreğin içinde bir ince sızım.
Dikenler içinde bülbülün âh’ı, Yâr elinde nazlı güle dönerken. Zümrüd-ü anka’nın nicedir şâhı, Yanıp yakılıp da küle dönerken. ...............Süzgün bakışına kanmaz olaydım, ...............Sevdâna düşüp de yanmaz olaydım.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
YÂR ELİNDE NAZLI GÜLE DÖNERKEN şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YÂR ELİNDE NAZLI GÜLE DÖNERKEN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Nerelerdesiniz Süleyman bey ...
Gönül dolusu selam ve saygılar.