kokun düşüyor düş ağaçlarımdan
kimliği unutulmuş rüzgar soluğusun mavide,
her renkten daha uzun böyle zehir bilmezdim yalnızlığı dudağında dudağın;kavmi zulme uğramış peygamber kederi. kuru bir yalnızlığın nergis kokusu güzelliğisin hayallerini içiyorum her yağmur ertesi renklerin karmaşasına düşürdüm ıssız gölgeni dilin; günahkar bir azizenin serzenişi. silkinde dök yüreğini yüreğime güneşe tülden kıyafet işleyen kadın poyrazında ayaz donuğu hisler soluyan sözlerin;dağları yastık misali nakışlayan. zılgıtın perçemsiz duruşuyla nakışlanmış hırkasında asasını yitirmiş abdal suskunluğuyla biliyorum, biliyorum kelimelerin anlamsız gülüşünde, birer birer düşecek satırlar. dökülen yapraklara susuyorum artık beş vakit üşüyor bedenim.... küle gül düşüren elleriydin yaşamın çetelende kaç acı böyle bakmana sebep celladı malum hayatlar tükettim sana nice mevsime adaş bir poyrazdı adın.... kulağımda uğurlamalar var kat kat kefenli ama biliyorum; sinsice bastıracak nehirler akıp giden vedaları sakınacak gece, şehrin saçlarından parmak uçlarımı sana isimsiz şarkılar söyleyeyim bana büyük denizler keşfet ey sevgili ;kokun düşüyor düş ağaçlarımdan! Koray BÖYREKCİ |
bence sakın bırakma yazmayı.