İSTANBULUN GÖZ YAŞLARI
İstanbula yagmur yagıyordu bardaktan boşalırcasına,
Dalgalar kayalara vurarak parçalanıyordu, Tutunmaya çalışıyordu bir tekne denize batmaktan korkarcasına, Martılar denizden gitmişti uzaktaki çöplüklere, Gecenin ayazında titrekti sokak lambaları. Biri bekliyordu kaldırımda elinde bir şemsiye ıslanmış belli, Gelecek biri var belliki hiç bir yana gitmiyor, Yagmur gittikçe artmakta hava kurşun misali agır, Çalmakta az ileride bir arabesk belliki eglenenler var. Düşünceliydi yolcusunu bekleyen karamsardı, Sigarası hiç sönmüyordu peş peşe yakıyordu. Gelecekmi bilmem havada gittikçe bozuldu. Karanlık çöküyordu istanbulun omuzlarına.. Bu şehri ne kadarda çok sevmiştim sen oldugun için, Sen karalama defterlerine küçük şiirler yazarkan ben sana aşıktım. Hep okul önlerinde beklemiştim çıkış satlerinde, Hep beklemiştim otobüs duraklarında garlarda, iskelede, Bak yine bekliyorum yagmurdan ıslansam bile, Karanlık rüzgar suratım tokat gibi çarpıyor belli gelmiyeceksin. Yaklaşan bir gemi var biraz daha beklemeliyim, İstanbul sanki çaresiz beni izliyor. Taksiler peş peşe yolcu aramakta bu karanlıkta, Dolmuşlar tıka basa dolu insanlar evlerine dönmekte. Gelmiyecekmisin elimdeki kagıda ne yazayım bilmiyorum, Bir tarıh attım iskele boşaldı sen yoksun, Sen gelmedin ya bu yagmur istanbulun göz yaşları.. Ben aşıktım sana ama sen bilmiyordun, Çogu zaman bakıp güler geçerdinya, Sanki istanbul gülerdi göz bebeklerinde. Fırtınalar kopardı istanbul sokaklarında, Kaldırımlarda sevgilierin telaşı başlardı erkenden, Karanlıklarda ay çıkmaz gece öksüz kalırdı, İstanbul yagmurlarında bir rüzgar olup eserdin. Bir damla yaş yanaklarımda kayıp olurdu usulca, Çizgisiz defterdeki yazı gibi sarhoş kafam. Güzel şiirler yazamazdım gözlerine, İşte artık dönüyorum eli boş bu iskeledende, İlerki sokakta loş bir sokak lambası altında oturacagım, Seni bana getirmeyen istanbulun göz yaşlarında ıslanacagım.... Şair Cengiz Yılmaz 2009 |