Semadan bitmeyen dünler dökülürGöğün elleriyle bir yıldız kayar gözlerinde Karanlık yırtınca bağrını Lal geceye dokunur parmakların Sinsice alır koynuna dünleri Eşkıya yaşamın noksandır notaları Bitirilemeyen senfonin Ki binlercesi yarımdır nakaratların Siyahın gözlerinde beyazı gizledin Dolunay aktı geceden Koynuna sığınmış mülteci gözleri sevdanın Elleri yakandan düşer bir gün Bir ah çıkar efkârlı dağından Un ufak ezilirsin Ve kurumaya yüz tutmuş yürekten Vebal yapışır yakana eskilerden Nedamet hırkası teninde Bir yanı aklının kazır etini Acıttıkça zevkusefada ah ilenir Bülbüller cirit atar Şarkılar nakarat faslında takılır Dünden kalır yarınların güneşi Nice bozguna cenk açan inadın Saltanat köşküne konuk misali kurulur Eğilir boynu bedenin özlemin toprağa Mistik rayihalar salar seman Nasibince öldüğün an |
Saltanat köşküne konuk misali kurulur
Eğilir boynu bedenin özlemin toprağa
Mistik rayihalar salar seman
Nasibince öldüğün an
hayatın kendisi değil mi üzen de ezen de ve canı sıkıldığında yücelten de..
insanın da hayatın oyununa gelmek ve ona uymak gibi bir huyu var işte..
mükemmeldi şiir..
kutlarım dost..
sevgiyle..