Askerlik DestanıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın 11 Mart 2000 Askerlik hizmetini yaptığım sırada Kurban bayramı arefesinde yazıp babama göndermiş olduğum destandır.
Askerlik Destanı
Tüfek çattık Kütahya’nın düzüne, Hasret kaldık ana- baba yüzüne. Bayram sabahında arafe gününde, Bir gün olsun beni andın mı ana? Sabah olur bir ızdırap bastırır. Gürültü, şamata herkes bağırır. İnsanlar robotlaşmış makinedır, Bir gün olsun beni hatırla baba. Günler asırdır, saatler sene. Bir gün daha geçti şafaktan böyle. Siz kahkaha atın o kahbe yerde. Saçımın akını gördün mü ana. Gece soğuktur dışarda yatılmaz. Kar, tipi, bora, soğuktur geçilmez. Bu gece üç-beş var o hiç çekilmez. Elin silahda hiç dondu mu baba? Bugün nöbetçiyim kollukda bende Sabah mıntıkalar kirliyse yerde; Boku yedi demek o gün Veli’de. Sen hiç böyle pak yer gördün mü ana? Tabur iştima var filama yanda, Selam duruyorlar hep aynı anda, Tören geçişi var biraz sonra da, Sen hiç törende yürüdün mü baba? Tabur komutanı yine laf dedi. Acemi er hepsi yerde süründü. Bölük komutanı bize göründü. “Bunlar yürüyecek”! Dedi be ana. Kattık önümüze acemi eri, Kimin ayak uymaz, kimin kolları, Seçe seçe çıkardık salakları. Sen istikamet ne bilin mi baba? Onbeş yirmi defa yürüttük böyle. Yorgunluktan bitkin düştüler şöyle. Üç-beş tanesin gönderdik revire. Sen hiç üstü çamur gördün mü ana? Yürümedin dedik sürdük bayıra, Buradan sürünerek geçin karşıya. Baş takip yap flama arasında. Sen hiç böyle acı gördün mü baba? Yanaşık düzen yaptırdım mangama, Yapamayanları sürdüm çamura, Sürünerek öğrendi tüfek atmayı. Sen hiç böyle eğitim gördün mü ana? Bugün kar yağıyor ıslanıyoruz. Eğitim var alandan kaçamıyoruz. Tüfek ası dahi yapamıyoruz. Karda eğitim hiç yaptın mı baba? Öğle olur yemek için çıkarız. Çıkan yemekleri hep paylaşırız. Tanrımıza… diye dua yaparız. Sen böyle hiç dua yaptın mı ana? Acemiler kapış kapış kapışır. Yarısı aç kalır yarı toklaşır. Tabak yarımken ayağa kalkılır. Sen böyle hiç yemek yedin mi baba? Cephe eğitim alanı alınır. Acemi erler sıraya sokulur. Jandarma , cumhuriyet marş okunur. Sen hiç böyle marş okudun mu ana? Bağırmaktan bazısının sesi kısılır. Yaprak sallanmadı diye hala kızılır. Sürünme ördek yürüyüşü yaptırılır. Sen hiç gaz yürüyüşü yürüdün mü baba? Birde öğle iştiması alınır. Alındıktan sonra eğitim başlar. Tekme, tokat, yumruk yine atılır. Sen hiç böyle eğitim gördün mü ana? Vatan görevi diyorlar adına. Vatana düşman ediyorlar burda. Her şey değersiz metadır burada. Sen değerlerini buldun mu baba? Akşam olur yat düdüğü çalınır. Işık söndürülüp sayı alınır. Alındıktan sonra tekrar kalkılır. Sen yatıp da geri kalktın mı ana Bir günü bir yıldır bu askerliğin. Bitmeyen acılar dolu yüreğim. Anadan babadan ayrı haldeyim. Sende bana destan yazan mı baba? Buğün 11 Mart şafaksa çok uzak Daha kaç iştima , kaç nöbet heyhat. Bu gece, bu gecede sen rahat yat. Beni rüyanda hiç gördün mü ana? Geleceğim birgün o diyarlara. Ömrüm yeter ise diyorum ama. Hakkın helal et bu garip adama. Geleceğim bir gün ama mutlaka. Bu destanımı okuyup gülmeyin. Askere gelmeyene söylemeyin. Gelecek var ise firar eylesin. Bu askerlik biraz zor geçer baba. Çarşıya çıkarız para yok cepte. Vitrine bakarız bizler öylece. Buyurun derler bize sessizce. Sen hiç alamadan döndün mü baba? Bu akşam da Veli bu kadar yazdı. Daha anlatacak çok şeyler vardı. Az önce nöbetçi iştima aldı. Yatın dedi baba, biz yattık işte. Hacı Veli SOYLU |
ÇOK GÜZEL BİR ŞİİRDİ....KALEMİNİZE YÜREĞİNİZE SAĞLIK.SELAM VE DUA İLE