Çıkmaz Sevda Nöbetleri
Hangi kumsal, nazenin ayaklarını saklar?
Köpükler yarışır, dokunmak için izlerine. Ege’nin girintili koylarında gün ölürken, Güneş yerini emanet bırakır gözlerine. Hırçın dalgalar ninnisini bölerken, Gece, kırık yüreklerin derdini paklar. Takılırsın damardan bir şarkının sözlerine, Sivrisinek vızıltısı gibi gelir şakşaklar. İnersin ruhunun vefalı özlerine, Gecelik aşkların rahmiyken loş sokaklar. Kahkaha tufanında meddahlara gülerken, Ansızın çıkmaz sevdanın nöbeti yoklar. İnadına atılırsın, o yakıcı közlerine; Kırk yerinden kanatır özlemli oklar. Yığınlarda sessiz çığlıklarla solurken, Şafak, bir geceyi daha haklar. Artık dermansızlık çöker dizlerine, Gül pembeye döner, elma yanaklar. Cafcaflı odalarda benzin solarken, Yavaş yavaş söner, yorgun ışıklar. Uzaklardan bir adam dokunur gizlerine, Alnında şaklar, yüzünde aklar, Vuslat için takvimleri yolarken; Her sabah hercai çiçeklerini koklar. 20.07.2010 Muhittin Alaca Tatil merkezinde, herkes gece eğlenceleriyle yürek kırıklarını atarken; çıkmaz sevda nöbetleri ansızın yoklar. Meddahlar bile, sevda ateşiyle yaralı kuğunun derdine çare olamaz. Zira O, uzaktaki sevdasını düşünmekten kendini alamaz. |
Cafcaflı odalarda benzin solarken,
Yavaş yavaş söner, yorgun ışıklar.
Uzaklardan bir adam dokunur gizlerine,
Alnında şaklar, yüzünde aklar,
Vuslat için takvimleri yolarken;
Her sabah hercai çiçeklerini koklar.
Hem şiirinizi hmde dip notunuzu beğendim.Yüreğinize sağlık.