DERİM
Çarkı dönen garip kişi
Ayarı bozana derim Sana gönülsüzse dişi Uçkuru çözene derim Giyinir süslü mü süslü Bakınca uslu mu uslu Yıllarca ehli namuslu Kırkında azana derim İşsiz başı boş avara Çıkar bazen düz duvara Atar durur söz kavara Boş yolda gezene derim Sırta giyer kürkten çulu Yaya gitmez hiçte yolu Sanki değil insan kulu İnsanı ezene derim Menfaattir sağı solu Ağzında altın diş dolu Kuyumcu dükkânı kolu Altını dizene derim Rakıyı şarapla içip Sallanıp kendinden geçip Sarhoş olup dosttan kaçıp Evinde sızana derim Alınmaz lafın darası Boşa atma göz narası Fitne fesat dil yarası Gizlice kızana derim Hilede yapar farkını Tezgahta dönen çarkını Çürük meyvenin garkını Altlara dizene derim Zengin ne bekler hileden Esnaf hep çalar fileden Garipler çeker çileden Halkını bozana derim Ölümden korkup hecele Hız yapıp alel acele Bir gün yenilir ecele Mezar kazanlara derim Arsiyanlı der sözünü Bırakma yaz hep özünü Halka çevirmez yüzünü Yalandan yazana derim |