Tokat'ta Kumbelaltı Şiir Akşamlarının 6. sı Da Yapıldı
KUMBET ALTI CUMA ŞİİR AKŞAMLARININ 6.SI GAZİOSMANPAŞA LİSESİ ÖNÜNDE Kİ ÇAY BAHÇESİNDE İL DIŞINDAN KATIIMLARLA YAPILDI
Kümbet altında Dergisi ile Tokat Kültür Derneği Organizesi ile her Cuma akşamı saat 20:30 da gerçekleştirilen Cuma akşamları şiir dinletilerinin 6.sı çok keyifli bir ortamda coşkuyla yaşandı. Tokat’lı şairlerin sürekli bir şekilde buluşmasını amaçlayan bu etkinliğe ilginin git gide artması son iki haftadan bu yana il dışından da şairlerin katılması bu konudaki özlemin göstergesi olarak düşünülebilir. Bu şiir dinletilerinin başka illerde şairler arasında nasıl yankı bulduğunu göstermekte Bu haftaki etkinliğe şu şairler katıldı : Hüseyin Razi, Osman Baş, Hamdi Ertürk, Turan yalçın, Mustafa Erol, Hasan Öğmen, Ünal Kar, Aşık İmamoğlu , Ankara Beypazarından Gülten Ertürk, Adıyaman’dan Şemsettin Dervişoğlu da katıldılar. Hüseyin Razi “Emek ve Hak” kitabından “Aşık Veysel’e sesleniş” şiirinde şunları okudu: Nerede sendeki samimi hava, Gerçekler yara aldı kirlendi doğa, Uymak çok zor elbet bu garip çağa, İnsan haysiyeti yollar değişti. Ağıtlar yazardın güzel ATA na Kızar idin bu vatanı SATANA Çalış derdin uyuyana YATANA Söylemler bir ağıt değişti. Hamdi Ertürk ise 1995 tarihli “ Mutluluk “ adlı uzun şiirinden şunları okudu: Mutluluğu yakalamak istersen eğer, Okuduğum mısralara candan kulak ver. Yaratandan ötürü her insan sever. Tasayı sevinci paylaşmaktır mutluluk. Tüm canlı varlıkları sevmesini bil. Düşmanlığı kini nefreti kalbinden sil. Senden zengin olanlarla yarışmak değil, Düşkünlere bakıp şükretmektir mutluluk. Kerimoğlu Mustafa Erol “ Mühür Gözlüm” adlı şiirinden şunları okudu: Aşkın ateşinden kalan küllere, Sarıldım mühür gözlüm sarıldım. Seni kıskanıpta açan güllere Darıldım mühür gözlüm darıldım. Bilmem ne hacet var nasihat söze. Ananda gitmezdi bu kadar naza Sevda bahçesinde savrulan toza Karıldım mühür gözlüm karıldım. Turan Yalçın 1985 yılında yazdığı “ Evimin önüne diktiğim Ağaç” başlıklı şiirinden şunları okudu: Evimin önüne diktiğim ağaç, Gene dallanıp budaklanmışsın. Sevgiler alıp toplamışsın. Meyve için tomurcuklanmışsın. Seni diktiğim gün küçücüktün. Sana ben baktım ben büyüttüm. Senin dibine kaç kova su döktüm Evimin önüne diktiğim ağaç. Ankara Beypazarı’ndan gelen Gülten Ertürk ise “ Gönülden Damlalar” adlı şiir kitabından “ Sorgusuz Sualsiz Sevdim” şiirinde şunları okudu: Sapsarı sonbahar sararır simam. Sanadır sitemim sır sevdiceğim. Soğuktan soğusa sür sıram sıram Serinliklerdeyim sar sevdiceğim. Sessiz sabahımda sıkıldı kalbim. Sebilim, sefilim seherlerdeyim. Solgunum, sensizken sanki sıfırım. Sadece seyyarım seferdeyim. Osman Baş ise “ Bu Akşam” adlı şiirinden şunları okudu: Onurlu bir mazinin gününde Dostun eli tutulmalı bu akşam. Fırtına sonrası yağmur önünde, Kar gerekse , kar yağmalı bu akşam. Şair Hüseyin Razi’nin Kemalpaşa Beldesinde bahçesinden getirdiği şeftaliler şair arkadaşlarına ikram edildi. Daha sonra çaylar eşliğinde , yapılan sohbetlerde şairler şiirleri konusunda birbirine fikir alış verişinde bulundular ve başka şiirlerinden de okudular. Tokat’ın Tarkan’ı Hasan Öğmen “Köyümüz” adlı şiirinden şunları okudu: Bizim köyde ahşap evimiz vardı. Dört oda bir salon, altı duvardı. Tahta tuvaleti yanda dam vardı. Çocuklar önünde oyun oynardı. Yıkılmış virane olmuş köyümüz Ekilmiş örene dönmüş evimiz . Bahar gelir çayırlarda koşardık. Papatya toplayıp fala bakardık. Aşık olup, kuşlar gibi uçardık. Dünya bizim sandık öyle yaşadık. Yıkılmış virane olmuş köyümüz Ekilmiş örene olmuş evimiz. İlerleyen saatlerde, geceye dinleyici olarak katılanlar, mazereti olduğundan ayrılanlar oldu. Çay bahçesinde çay içenlerde şairlerin birbirlerine şiir okumasını gıpta izlediler. Bu şiir günlerinin halka açık ortamda olmasını dilediler. Gelecek hafta 23. Temmuz’da şiir akşamında daha fazla kalabalıklarda buluşulmak üzere gece geç saatlerde son buldu şiir gecesi. TURAN YALÇIN-TOKAT |