Bin hüzünle ansam ve aşkınla anlamlaşsam!Hasretin esartiyle ruhumu meftun bıraksam Kol kanat germeden, mahzunluğumla sevdanın kollarında bizar olsam Ne kadar anlatsam, takatten azat olup sürurla suhuletini ansam Ağlasam, hıçkırsam da aşkın kanatlarında ülfeti yaşasam Gecenin serencamında yalnızlığın hicranındayım Ne kadar ah çeksem de aşkın ferahlığında hüznün latifliğini solumaktayım Bilmem ki niye korkarım, edebin sağanağında yalnız sabahlarım Ne kadar çilem varsa, bahtım için ellerimi Rabbime açarım Ey şad olan aşk, kalbimin mümbit toprağındasın Ruhumun sancaktarlığını yapmaktasın, söyle niye hasret yaşatmaktasın Umutlarım için en ulvi bir cenahsın, naifliğinle sinemde arsın Dile gelmeyen ne kadar kelimeler varsa, sen onların lehçesinde saklısın ve harsın Sükut ettiriyor şimdi bahaneler, suskun hevesler Hakikatin inşirahına ram olmuş, gönlünü aşka hasretmiş ey aziz nefesler Dile getirin hicranımı ve gönlümü bitap bırakan sancının abadını arifler Umman kalbimde, ruhum bilmem ki hangi gönüllerin yadettiği serzenişler selinde Ömrüm bir hiç gibi geçti, esinle kelam yüreklere seslendi Nefesler mısralarda yer etti, gönülden serdedilen hüzün efkarla niye kavilleşti Artık vakit geldi, gözler hasretin temaşasıyla hevesleri aşka teslim etti Umut, her zaman yüreğimde filizlenerek halin ikliminde sevda ile yüzleşti Mustafa CİLASUN |