Canım Kızım, Meğer Sanaymış Yolculuğum...
Canım kızım…
Nimet’im… Bugün karar verdim… Sadece senin için nefes almaya devam edeceğim. Anladım ki, Bir tek sen karşılıksız sevebilirsin beni. Benim seni seveceğim gibi. Ne varsa bildiğim sana hepsini öğreteceğim. “Neler mi?” diyorsun, Anlatayım… Her korkan kaçmaz ama her kaçan korkaktır. Korkmayacaksın! Küçükken düşmekten korkmayarak, yürümeyi öğreneceksin. Büyüyünce kaybetmekten korkmayarak, kazanmayı öğreneceksin. …ve her zaman, Sevmekten korkmayarak, sevilmeyi öğreneceksin. Seveceksin! Sevgiyi hak etmediğin, sevmeyi kabullenirsen yumuşayacağın, güçsüzleşeceğin duygusuna kapılmayacaksın. Unutma ki, tek akılcı davranış sevgidir. Başkalarının hayatlarında gördüklerinle, duyduklarınla, sana söylenenlerle sevdiklerini kıyaslamayacaksın! Kalbinde hissettiğin ve onlara güvendiğin kadar inanacaksın. Kötüyü yaşayarak, iyinin; yokluğu yaşayarak, varlığın; hastalığı yaşayarak, sağlığın; kaybetmeyi yaşayarak, kıymet bilmenin ne demek olduğunu anlayacaksın. Bunu anlarken yaşadıklarını değerlendirip, bundan sonra ne istediğini bileceksin. Maddi mi, manevi mi? Para mı, sevgi mi? Doğru sonuca ulaşmak için kendine doğru sorular sorman gerekir. Unutma ki; yanlış olan cevaplar değil, soruların kendisidir! Okuyacaksın! Zorlukların ve hayatla mücadelenin panzehiri eğitimdir, kalemindir. En iyi okullarda okuyamasan bile, okuduğun yerde en iyi olmak için çabalayacaksın. Bunu yaparken; başarının, insanlara hizmet etmeye adanmış ve dünyaya değer katmak adına yaşanan bir hayatın yan ürünü olarak istem dışı sana akacağını bilmelisin. Sevdiklerine güveneceksin! Sevdiklerinin “hayat mücadelesini” değerlendirmen ve onlara güvenmen için; nerede, hangi işleri yaptığının listesini bilmen gerekmez. Tek başına çıktığı yolda; azmi, gayreti, hırsı ve cesaretiyle, başladığı nokta ile şu an bulunduğu yer arasındaki farkı gözetmen yeter. Arada bir uçurum görebiliyorsan, bu elleri cebinde çıkılmadığını gösterir. Öyle ki, bu durum onlara olan sevgini ve saygını geliştirmek yerine, zamanını onların zayıflıklarına odaklanarak harcamaman gerektiğinin kanıtıdır. Sevdiklerine güvenmek istiyorsan şunu aklından çıkarma canım kızım..! Buğday ekerek, domates biçemeyeceğin gibi; şüphe ve endişe ekerek de, güven biçemezsin. İlginçtir ki, Sanskritçe’de “cenaze” kelimesinin harfleri, “endişe” kelimesine çok benzer. Arasındaki tek fark, birinin “ölüyü”, diğerinin “yaşamı” yakmasıdır..! Hayatta her alanda bir çok başarısızlığın, aslında devam edildiğinde başarıyla sonuçlanabilecekken, yarım bırakılmasından kaynaklandığını bilmelisin. Hiçbir işini ve sevdiğini yarı yolda bırakmamalısın. Seveceğine inandığın insanı “Seni ben istedim” diyerek elde edebilir ve eğer “çıkarsızsa” o, sevgisinin tadına varabilirsin de... Ama asla, tutamayacağın sözler verip ardından verdiğin sözleri, yeminleri umursamazca unutmamalısın. Gideceksen bile,” senden sadece ihanet edersen ayrılırım” sözüne ihanet edip gitmemelisin. “Seni seviyorum” dediğinin, henüz sahip olamadıklarını, verdiğin sözleri yalanlarcasına, adaletsizce, sırf sıkıldığın için, hançer gibi kullanıp, ona sarılırken sırtına saplamamalısın. O an bile hançerlediğinin gözleri sevgiyle bakabilir. Utanır kalırsın ve seni seven, kaçarken ki ayak izlerini yere değil, kendi kalbine basılır gibi hisseder. “Eğer”ler, “Çünkü”ler gibi “koşullu sevgi” ile ne sev ne de sevil kızım… Babanın onaylamayacağı şeyleri yapsan da sevileceğin gibi, en asil sevgiyle, “Rağmen”lerle sevmeli ve sevilmelisin. Cesur olmalısın! Şunu bil ki, bir kahraman, sadece birkaç dakika daha cesur olan sıradan bir insandır. Hayatında doğru insan olduğuna inandığın kişiyle, doğru yerde birlikteysen, cesurca risk almaktan korkma! Doğru zaman mutlaka gelecektir. Hayatını süreceğin zaman dilimi 24 saatlik bir güne benzer. Doğru ve gerçek bir sevgiyi yaşamaksa, durmuş bir saate… Eğer şansın varsa, ikinci kez yaşayabilirsin! Herkesin başkası olmaya çalıştığı, ”lütfen değişme” diyenlerin bile değiştiği şu dünyada, sen dürüstçe kendin olma cesaretini göstermelisin. İnsanları yargılamak istiyorsan, onlara zaman vermeli ve sonuçlarına bakarak yargılamalısın. Zihnini yöneten başkaları değil, sen olmalısın. Öyle dürüst, çıkarsız ve güvenilir olup sevmelisin ki, seni bırakmak için henüz sahip olamadıklarını kullanmaktan başka kaçış yolu bırakmamalısın. Sevdiklerinle ilişkilerinde, en iyi savunmanın saldırı olmadığını, yok olmamak için yok etmek gerekmediğini ve kendini de yargılamayı bilmelisin. Gerçek mutluluğun doğru kararlarla, doğru kararların deneyimle ve deneyimlerin yanlış kararlarla meydana geldiğini unutma. Dolayısıyla, yanlış yapmaktan değil, yanlışlarından ders almamaktan korkmalısın. Acele kararlar almaktan kaçınmalı-ormancıya kızıp ormanı yakmamalı- aynı şekilde, seninle iletişim kurup, ne düşündüğünü öğrenmek isteyene bir mesajı esirgememelisin. Özel günlerinde ne kadar kırgın olsan da sevdiklerinle, sana verilen değerin altında hissettirme onları kendilerine. En azından mesajında… …Ve gün gelip evleneceksin kızım. Ortak değerlerinizin olduğu, sorunlarınızı ertelemeden, apaçık konuşabildiğiniz, önyargılara kapılmadan, soru sorarak bilgiye ulaşmanın en etkili yöntem olduğunu kavradığınız, her biriniz birer cümleden ibaretken, birlikte şiir olduğunuz, saygı ve sevgi dolu bir yuva temenni ediyorum sana… Ama şunu asla unutma! Severek evlendiğin adamın kadını, Evlenerek seveceğin adamın karısı, olacaksın. İkisi arasındaki fark, harflerden öte derin bir anlam içerir aslında. Ama harflerden de çıkarabilmek mümkündür bu durumu. “s” harfini telaffuz ederken dilin öne doğru uzar. Çıkan ses itibariyle de, yılansıdır zaten. “d” harfini telaffuz ederken ise, dilin bir an damağına yapışır. Güzel bir yemeğin damakta bırakacağı lezzet gibi… Hep ararsın! Tercih senin kızım… Hayatta her şeye rağmen, affetmesini bilmeli ve kin gütmemelisin kızım. Çünkü affetmek, yaşamaya devam etmektir. Onlarla ya da onlarsız… Sana bunca şeyi anlatmam için, sana doğru yürümem gerektiğini biliyorum. İçimden bir ses, bana gülümsediğini söylüyor. Merak etme kızım… Yumuk yumuk ellerini tutabilmek uğruna, ekmeğini kaleminden, kaleminden çıkaramazsa taştan çıkaracak kadar yürekli bir baban olacak senin… Sevgi,şefkat ve umut dolu bir baba… Asma suratını bir başınayım diye buralarda… Geçmişte de yalnızdım ama çok şey başardım, Bugün sana kavuşmak için mi başaramayacağım?! Ferah tut içini… Allah; Onuruyla hayata direnenin, Çıkarsızca sevmesini bilenin, Verdiği sözleri tutanın, tutacağı sözleri verenin, Çalışanın, sabredenin ve O’na inananın Yanındadır… Yakın bir zamanda terk edip bu şehri, Nerede olduğunu bilmediğim bir kentte bulacağım seni… Zamanı gelince seni kucağıma alıp, Hayata yeniden doğmak üzere, Hoşçakal canım kızım, Hoşçakal… |