Ruhuma dokunRuhuma dokun en az yerinle Dağıt yüzümdeki hüznü İskambil kağıtlarından fal bak bana Tavla oynayalım beraber Ya da satranç, domino, tavla Zamanı içelim beraber Yağmurda ıslat beni Sonra saçlarınla durula Vücudunla ısıt Titriyorum yokluğunun ortasında Üşüyorum Bir beyaz bulut bul Bir parça güneş, ay ışığı Hiç olmasa Bir yudum mavi deniz bul Yeter ki elin boş gelme aşkımın lateritliğine Yoksa konuşacak bir şey bulamasak Susarak tükeniriz karşı karşıya Hacimsiz duygular doldurdum bardağına Korkma iç Benden zarar gelmez sana Bütün zarar vermelerimi evcilleştirdim ben Sevgiye batırıp akladım kötülüğümü Ne kadar zorlasan da beni Gözünün rengini çalıp pazarlamam kimseye Bana güven Seni aldatmam kendimle Güzel sözler biriktirdim sana İsteme İsteme utanırım yüzüne söyleyemem Söyleyince değersizleşir yaşam Tüketirim kendimi ucuzca Birazda saklamam gerek ikimizi içimde Her şeyi bilsen kendini kaptırırsın hiçliğe Biliyorsun Benden ne alırsan kaybolur kulağının derinliğinde Bunu sana bir daha verme şansım kalmaz Senin bunu bir daha alma şansın kalmaz Havada uçuşan sözlerin altında Koparız birbirimizden Soyutsuz somutluklara döneriz Ruhuma dokun en çok yerinle Doldur içimdeki boşluğu Yüreğimi sar yüreğinle Kalp atışlarımı say Herkese benzeme ne olur Bir paralel meridyen kavgası olmasın beraberliğimiz İstersen Hislerimi dondurabilirim Mantığın kabalığında kaktüsler besleriz sonra Aritmetik bir sevda formülüne döneriz Sayıları silsen ikimizde çaresiz Formülü silsen Gözlerimiz yeni sayılar arayan birer cinnet tablosu olur Sen bilirsin İstersen Kaktüsler kurusun yalnızlıklarında İkimiz birbirinin kanatlarını öpen kelebekler olalım Bir güne sığdırsak da nefesimizi Aya çizerim gözlerini Ölümsüzleşiriz Ruhuma dokun herhangi bir yerinle Herhangi bir şey olsun Güzel bir şey... ahmet beşer |
evvel zaman içinde
..aylardan haziran günlerden pazar
üç şair bir yorumcu...