FikretAnladım bir ateş düşmüş, senin o yufka yüreğine Fikret. Birbiri arkasına, Yine bitmekte önündeki içkilerin, Söyle değer mi? Onun için içmeye, bunca eziyete, çektiklerin, Ah benim kadeh arkadaşım, Ve gönül sırdaşım Fikret; Duydum sen; Söz dinlemez yüreğinden kaçarmışsın, O boş gözlerinle, sen hala onu ararmışsın Ve içinde bir ümit belki deyip sağa sola bakarmışsın, Ve sen, O benden başkasını sevdi diye, Hep kendinden utanır kendine kızarmışsın, Neden? Ah benim kadeh arkadaşım, değer sanma ona Fikret. Söyle kim derdi ki sana, Git de, bir vefasıza aşık ol diye. Dert anlatamadın’ mı yoksa, o aşık yufka ! yüreğine. Sen sılanı bile onun için terk edip gittin Şimdi ne geçti gittin de yaban ellerine, Ah benim dert arkadaşım, sırdaşım; Sana çok yazık oldu, çok yazık oldu Fikret ! O kalbin çarparken, duymuş mu o kendine çarptığını , O yüreğin sızlarken, bilmişmi ki, O vefasız kadın, kendi için sızladığını, O görmüş’ müdür? içki masalarında onun için içip, içip ağladığını Öyleyse niye kendini, Mecnun yerine koyarsın sırdaşım arkadaşım Fikret. Duydum bunca olaydan sonra, Hala unutamamışsın onu. Sen hala bekar dururmuş onun için. Ve ona olan, aşkın için ağlarmışsın gizli, gizli. O simsiyah saçların ağarmış ama, Sen hala onu düşünürmüşsün düşünmezmişsin kendi sonunu, Dostum sen artık kendini, onun aşkına yorma Fikret. Bak bir sır vereyim sana. Dün gördüm gönül verdiğin kadını. Evlenmiş, çoluk çocuk ve de, o torun sahibi bile olmuş. Elalemden duydum onun şimdi Onun çok, çok mutluyum dediğini. Sen en iyisi sevmekten vaz geç, yazık etme kendine Fikret. A.Yüksel şanlı er |