Sensizliğin Sessizliği
Geleceğe dair bütün
Şarkılar söylenmişse Yarın için bir yenisini Yazalım Afişlerde kalsın öğütlerimiz Destansı bilgelikler arasında Yarına dair bir sözümüz olsun Masallarda çaldığımız Efkar bastı yine Görünürken Dibi delikli kadehin dibi Gece mateminden bir şeyler çalıyordu Saatler dalıyordu Şafaklamasına günün ilk ışıklarına Uzaktan bir ud taksimi Kuş cıvıltıları tadında Bitmiş kadehin Bitmemiş insanlar arasında Göğsüme yasladım sevdalarıma Bir ıslık tutturdum Çocukluğumdan hatırladığım Üzerime karlar yağdı Gece suskun karanlıkta Cebime koydum misketlerimi Hanelerden geçtim upuzun Alnım toprağa değdi Bütün sevgilerimi ararken Ben toprağı öpüyordum Toprak alnımı Karanfillerimi topladım Serdim gökyüzüne Güller kuruttum Defter sayfalarında Kavgalar verdim. İnançlarım arasında O da sendin Ben de odada Yine sormayı unuttum Sokaktaki dilenciye Kaç para eder Bu benim yorgun yüz Yoktu zaten Tutmuş ağaçların Yapraklarında asılan meyveleri Bu sokakta ağlarken Dinledim kendi kendime Yaşlı satıcının avaz avaz bağırtısını Bir güne sığdırmak mümkün mü Bütün hayallerini Gökyüzü hayallerini sığdırsam Bir saate Kalmaz geriye bir ben için Dinleyeceğim umut Bozuk saatlerin yapıştırılmış kordonlarıyız Bir yerde ben biterim Bir yerde başkası başlar. Uykusuz gecelerin Çay kahveleri olurum Bakarsın bütün ağlamalarım Gözyaşları olur. Sana akar gelirim bir gün Baktıkça mehtaba köpüren denizin Çalkantısında kaybederim kendimi Yamalı gündüzlerin Kör iğnesi olurum Nice kalemler kırılır Ay ışığında gözlerimin Yalnızlıklar çöker Göğsümün tam ortasına Hava karanlıktan çalmış ışığını Horozlar öter penceremin camında Yerçekimine karşı koydum Bütün fiziğime rağmen Bildiğim halde bağırdım Bütün yanlışları Üzerime gelenlere rağmen Sevgisizliklerin ormanında Kestim bütün Sevmeyen ağaçları Güneşler doğmuyor buralarda Rüzgarlar esmiyor dağlardan Sen diyorum yine kendi kendime Bir sen var diyorum bir sen Bulutlar da örtemedi Sensizliğin sensizliğini Çözmedik soru kalmadı Denemedik cevap Hâlâ bir ses yoktu Dalgalara yanaşan Yunusların sevincinden Bütün gece oturdum Ta ki güneşi görene dek Sazlarımı Çaldım Bildiğim şarkılar adına Bitirmediğim şiirlerimi Kayıp gitti kağıttan Özlem kokan mürekkep Ucunu yakmaya gerek yokken Bir öpücük kondurdum Kandilliden denize bakan Yaşlı kaptanın yanağına Götür be beni de götür Senin gittiğin yerlere Kalmadı buralarda Saatler sabahın 5:45’ini gösterirken Sensizliğin sessizliğine Ağlayabileceğim bir sevgisizlik. |