Bilemezdik
Yarınlara ertelemekle yitirdiklerimiz, pişmanlığa
Gönül almayı ertelediklerimiz Düşmanlığa dönüştü bir bir. Mağrurluğumuzun mağduru olup durduk Kuru inatla ve gururla yürüdük, Dinlemedik. Kırdık, onarmadık Yaraladık, sarmadık Gördük, uyarmadık. Neden diye sormadık Zamanın geçtiğinin Farkına bile varmadık. Hep dilimizin ucunda Hep gözümüzün önündeydi. Hep dokunabilecek kadar yakındı Hep duyabileceğimiz uzaklıktaydı hâlbuki. Hep sevilmeyi bekliyordu, övülmeyi, Koklanmayı, yoklanmayı, Dokunulmayı, anlaşılmayı, Gönlü alınmayı, onarılmayı, Elinden tutulmayı, kaldırılmayı… Duymaktan kaçındığımız yakarışları Hedefini saptıran bakışlara Adresine ulaşamayan sözlere Acı gülüşlere terkettik. Duygularımızı prangaya vurduk Dilimizi mühürledik Sevgilerimizi damgaladık Yürekleri parçaladık sürekli. Ardımızda; Daha yaşanamayacak sevgiler, Daha kurulamayacak hayaller, Gerçekleşemeyecek idealler bıraktık. Zamana kıydık! Mutlulukları kovar gibi, Umutları savar gibi, Sanki takvimde bize ayrılmış Boş bir sayfa var gibi erteledik. Yüreklerimizi, sevgilerimizi örseledik. Ertelediğimiz her bir sözde, Her bakışta, her dokunuşta Acı çığlıklar attık içimizden. Dişlerimizi sıktık, Gözyaşlarımızı yutkunduk, Dillerimizi bilekçeledik, Sevgilerimizi yüreklerimize hapsettik. Sevinçleri, mutlulukları Kendi ellerimizle birer birer teptik. Anlamayı ertelediklerimize Ağladık sonra Ama ağlattık da herkesi. Hep, bir gün öğrenecektir, Bir gün anlayacaktır, Bir gün sevecektir, Bir gün gelecektir dedik. Ama ne öğrenen, ne anlayan, Ne seven, ne gelen oldu? “Zamanı gelince”lerle savuşturduk İçimizde birikenleri. Hep bir işimiz, Hep bir mazeretimiz vardı. Bir gün düzeltirdik nasılsa aramızı Nasılsa onarırdık kırık kalpleri bir gün Ya da gösterirdik sevgimizi Ya da söylerdik sevdiğimizi. O bir gün anlardı nasılsa bizi Bir gün Bir gün öğrenirdi mutlaka her bir şeyi... Hep bir günümüz vardı zamanın bir yerinde saklı O gün öğrenirdi herkes nasılsa: Kim haksız, kim haklı. Bir gün, yapacaktık mutlaka Bir gün, görecekti o Bir gün, anlatacaktık her şeyi Bir gün, söyleyecektik Bir gün, arayacaktık Bir gün, fırsat bulacaktık nasılsa… O bir güne neler neler biriktirmiştik hâlbuki O ne büyük bir gündü! Bütün ertelenen işler, Umutlar, düşünceler, hayaller hep o güneydi Her işimizi ertelediğimiz Zamanda saklı o günün Öleceğimiz gün olduğunu Nasıl bilebilirdik ki!... Mehmet Demir Http://www.siirpinari.tr.gg |