dağın sipsilivri ucunda
Dağın sipsilivri ucunda...
Hilâl kendini tutturmuş, kapkara geceye... venüs olmasa da Demirkazıkla bir araya geldiği, o muhteşem günün düşüyle... Dağ bile dayanamayacak o istikbâle İçinden içe eriyen, demir filizleriyle... Gündoğmadan bir araya gelmeli bu iki hece ve bir ses! İnlemeli dünya ve herkes: Bu talihsizlik, bu kuşatılmışlık mı yıldıracak! Bu çepeçevre duvarlar ve taş yığınları mı yıkacak bahtı! Gökyüzü açık oldukça, bir iğne gözü kadar dahi; Bu siperler, bu sisler, demir galebeler toy gelir... Bu hilâl ki bekliyor demirkazığı gönderde Bir yakalarsa ki ufukta kaynayan havasla Çakacak kendini semaya hilâl, demirkazıkla! Mavi gözlü Paşa semaya çaktığında Ses veriyor semalar: “Geldikleri gibi giderler!” Yığıntılar, kalıntılar içinden bir kez daha doğacak; Doğacak, Yunan’a has olduğu söylenen; Ama hep Anadolu’da doğan Anka Kuşu... |