GARDAŞLARA ÇIKAM DA GÖR BENİ
Selçuklular gelip kurmuş otağı
Meydanı süslemiş vali konağı Bol bulunur hamam ile yunağı Kurnasına oturam da gör beni Kalesinden görünür kara trenler Yaşamış nice ulular erenler Çifte minareyi gezip görenler Bedestene girem de gör beni Kızılırmak coşar coşar durulur Dağdan iner düz ovada yorulur Eğri köprü ile bir gem vurulur Bin`em sırtına bir yol gör beni Soğuk olur kışın kabak yazısı Yaylasında olur koyun kuzusu Gurbet Sivaslının alın yazısı Memleket dönem de gör beni Yazın tarlasında biçer ekini Tahılladır Sivaslının geçimi Gurbetlik hasretlik yakar içimi Hele bir yol kavuşak da gör beni Zara`sı Ulaş`ı hele Gürünü Poyraz çalar yaz gelmeden ürünü Çok özledim çökelikli dürümü Bir lokma yiyem de gör beni Yağdonduranın suyu buz gibi Yazda üşürsün sanki güz gibi Tecer dağı süzülür gelin kız gibi Kollarına yaslanam da gör beni Arı bal veriri Köse dağında Şifa bol olur yayığın yağında Güzele tutulup körpe çağında Bir yol saram kollarıma gör beni Tarlada toplanır taze yemliği Dertlere deva balıklı çermiği Yiğido`dur halk dilinde kimliği Hele bir yol tanışak da gör beni Gurbet gezer okuyanı yazanı Harman olur yiğitleri ozanı Bulgur kaynak tenceresi kazanı Bir tabak yiyek de gör beni Güller boyun büker baharda yazda Koca Pir sultan da yatar Banaz da Türküler çalınır çura da sazda Tele bir mızrap vuram da gör beni Uzaktan geçerken gördüm kümbeti Sezemedim içindeki hikmeti Kızıltuğ`um söyler asri gurbeti Hele bir yol dinleyek de gör beni Ben Sivas`ı bilmem Sivasta beni Dua ettim seven alsın seveni Görmek istersen garip Ekremi Gardaşlara çıkam da gör beni Ekrem MADENLİ 07/07/2010 |