Ahirin gerekçesi, kalbin umut meşalesidir!Sönmeyen günlerin sevdasıyla bir sefere çıktım Ne kadar yorgunluğum ve yıllara sari solgunluğum varsa, gerilerde bıraktım Bin bir umutla ruhuma ibreti nazarla aktım, asırlardır dile gelen aşkı bir bir yokladım Semaya baktım, esinle tanıştım ve yüreğimin sayfalarını sürurla yeniden araladım Sanki bir nebze susamıştım, adeta yıllardır susuz kalmıştım Hangi yolun seferine doğru yol almıştım, kalbimin sesiyle aşka sanki ramak kalmıştım Halin nidasından serdedilen ibreti, bizarlığın sahnesinde yine sessizce seyre dalmıştım Nerede kalmıştım, ilimsiz ve edepsiz umudu nasıl telakkilere hoyratça bırakmıştım Vicdanım sızlıyordu, lakin azimet için irademe bir hal oluyordu Sosyolojik salkımlar, psikolojik yansımalar beni bana bırakmadan sürüklüyordu Ne kadar kıt kanaat geçinmişliğim varsa ve fakat acıyarak bakan yürekler okununca Hayıflanmaktan kendimi alamıyordum, hayata karşı bakışımı yeniden sorguluyordum Ne oldum delisi olmak, bilinçi kaldırıp fırlatmak gibiydi sanki Ahlaki mesuliyet mazinin en nezih sayfalarında, ülfetli nazarları bekliyordu illaki Renklerin en can alıcı yelpazesini kuşanıp, gözlerime sokarcasına salınıyordu billahi Edebi ve nezaketi merak etmiştim, tabii ki zarafeti ancak irfan telakkisiyle yad etmiştim Çaresiz yine sessizce boynumu bükmüştüm Kalbimi bitap bırakan bu halleri nasıl telakki ederek, mefkuremi derleyecektim Aklın selimliğini, hangi muştularla izah ederek ruhuma biraz olsun teselli verecektim Aşkı nasıl ve hangi gerekçelerle teneffüs ederek, Yunus misali gönüllere seslenecektim Mustafa CİLASUN |