MUHSİN YAZICIOĞLU BİR AŞKIN BAŞLANGIÇ HİKAYESİ
Bir kadın gözüyle Muhsin ve Gülefer Yazıcıoğlu’na ithafen yazdığım bu hikaye,
hiç bir politik amaç için yapılmamıştır.Sadece sevdiğim bir politikacı olan Muhsin Yazıcıoğunu’nu bir kadın gözüyle anlatmak istedim.Hikayedeki herşey gerçek ve hayat hikayeleri incelenerek hazırlanmıştır.Yazan ve seslendiren:Canan Ekinci Şiirlikız sevgilerimle Bir aşkın başlangıç hikayesi bu: Adım Gülefer ondört yaşındaydım on iki eylül beklide hiç bir şeyi ifade etmiyordu. Gün gelecek, on iki eylül hayatımda önemli bir yer tutacaktı. Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde ,ortaokulda okurken cezaevinde yazılan bir not, belki de bana hayatımın en zor günlerini yaşatacaktı. Dokuz çocuklu bir ailenin çocuğu olarak 1968’de dünyaya geldim. Annem ev hanımı, babam ise memurdu. Maraş’ın Göksun ilçesinde yaşıyorduk. Babam bizleri büyük şehirde okutmak istiyordu ’Ankara’ya yerleşeceğiz’ dediğinde hiç unutmuyorum hepimizin gözleri parlamıştı . Yirmi yaşına geldiğimde ,abimin yakın bir arkadaşının vasıtasıyla tanıştığım bir gençle evlenmeye karar verdim. O kişi, cezaevinden yeni çıkan Muhsin Yazıcıoğlu yani eşimdi... Babam cezaevinden çıkan birine kızını vermek istemiyordu haliyle . Kolay olmayacaktı hiçbir şey. Aslında bende cezaevinden çıkan birisiyle evlenmekten ilk başta ürkmüştüm. Ailem Muhsin’in köyüne kadar gidip onu araştırdılar . Ağabeylerimde bu duruma olumlu bakınca ben artık Gülefer Yazıcıoğlu oldum... Muhsin onsekiz yıllık hayat arkadaşımdı. "Benim için kişinin neden cezaevine girdiği önemli Muhsin’in vatan mücadelesinden etkilenmiştim ben.Cezaevinde yaşadıklarını yazdığı günlüğünü ve notlarını okuduğumda gözyaşları mı tutamamıştım.: "Muhsin’i hapiste tuttuğu günlüklerinden tanıdım. Onun yaşadıklarını, günlükleri okudukça daha iyi anladım." On günlük evliyken dosyalarını düzeltiyordum birden gözüme saman kâğıdına yazılmış notlar ilişti . İşte o an on iki eylül’de Muhsin’in yaşadığı bütün sıkıntıları yaşamaya başladım. O ana kadar cezaevinde yaşadıkları hakkında pek bir şey bilmiyordum. Kâğıdı ancak yarıya kadar okuyabilmiştim. "Çarmıha gerildiği, vücudunun her yerinden elektrik verildiği, tırnaklarının söküldüğü yazıyordu. Kâğıdı daha fazla okuyamadım..." Ve o günden sonra asla eşime cezaeviyle ilgili soru sorma cesaretini de bulamadım .Belki de daha fazla acı duymaktan, ona acılarını hatırlatmaktan korktum. Hatta yaşadığı işkenceler sonrasında ayak tırnaklarından bazılarının olmadığını o zaman fark ettim. ilk çocuğumuz Firuze dünyaya geldiğinde Muhsin in annesi babası düğün bayram etmişlerdi. Çünkü vücuduna verilen elektrik neticesinde çocuk sahibi olamayacağını bile düşünmüşlerdi. Saat kaçta gelirse gelsin, çocuklar uyumuş dahi olsa onları kaldırıp ballı sütlerini muhakkak o içirirdi. İlkokul çağlarına geldiğinde Firuze babasıyla vakit geçirememekten yakınırdı hep.- - ’Babam ne olur mebus olmasın!’ diye dua ettiğini anımsıyorum.Keşke keşke şu anda hayatta olsaydı ve bize hiç vakit ayıramasaydı... Muhsin’im tüm söylediklerinin arkasındayım. Senin davana inanıyorum. Onsekiz yıllık hayat arkadaşımdı o bir derya gibiydi .Merhametliydi, dürüsttü. Vatanı ve milleti için mücadelesine hayrandım... Muhsin sert görünümüne rağmen oldukça duygusaldı bana sık sık şiir yazardı. Sürekli cep telefonuma şiir mesajları atardı.Benim böyle bir yeteneğim olmadığı için sadece teşekkür eder, onu arayıp ne kadar çok sevdiğimi söylerdim... Ne kaldı geriye hatıralardan başka Sisne dağı,kanlı çukur benden diğer yarımı aldınız .Ülkesini seven bir vatanseverin yıldızı kaydı. Rahat uyu Muhsin’im davana ve sana inanlar var .Kara haber tez duyulur derler .Haberin tez duyuldu gülüm.Ardından ağlamayan kalmadı. Üşüyor musun gülüm şiirindeki gibi üşüyor musun. Kar çok soğuk ve ben biliyorum sen üşüyorsun.Ve ben kalbimde, çocuklarımızda ,şiirlerinde ,yaşatıyorum seni. Senin söylediğin gibi. ’Ben sevda yolunda, aşkı ararken Karanlık dünyama, bir ışık yaktın Su damlası gibi gönlüme aktın Bir anlık bakışınla kalbimi yaktın Kırağı vurmuştu hüzün bahçelerime Solan sevgilerime bin sevda kattın Kara saçlarına kaderimi bağladım Buğulu gözlerinde ben, mutluluktan ağladım.’ Artık ağlama Muhsin artık ağlama... Yazan ve seslendiren:Canan Ekinci Şiirlikız sevgilerimle |
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun bu güzel insanın adını burada zikredip onu buraya taşıdığın için çok etkili ve duyğulu bir eser sağol var ol