Ben Seni Nasıl Unutayım Sevgili
Ben Seni Nasıl Unutayım Sevgili
Yağmur yağıyor bugün usul usul, Üşütmeyen tatlı bir serinlik, İnsanın ta içine çektiği, Harika bir toprak kokusu. Ve ben bu güzellikler içinde, Seni özleyen kadın. Yağmurun sesini dinleyerek, Hem içine hem dışına ağlayan kadın. Ne çok severdin ellerimi sımsıkı tutup, Yağmurda yürümeyi. Nasıl da sarılırdın bana, Sanki korumak ister gibi kötülüklerden. Islak saçlarımı özenle, okşayarak atardın arkaya. Öperdin tüm sevginle, açılan alnımı. Kahkahalar atardık yağmurda yürürken. Üşürdüm, ısıtırdın sevginle. Sen de benim kadar severdin, Denize düşen yağmur tanelerini. İzlerdik martıların yağmurda yıkanışlarını. Ne güzeldi, seninle yağmurda bir bardak çayı paylaşmak. Hiç hesapta yokken yine düştün aklıma. Bir yağmur tanesi oldun, Geldin tüm özleminle yüreğime. Aşkının rüzgârıyla serinledi yüreğim. Senin oraya da yağmur yağıyor mu? Sen de özlüyor musun? Beni olmasa da benli günlerini, Bilmiyorum… Belki de bilmek istemiyorum. Hayallerimin saflığını bozmak, Anılarımızın yok sayıldığını görmek istemiyorum. Belki de şimdi bir başkasıyla yürüyorsun, Yağmur damlalarıyla ıslanarak, kahkahalarla. Oysa ben senden sonra hiç yürümedim, Bir başkasıyla yağmurda kahkahalarla. İzlemedim denizi, yağmurdan ıslanan martıları. İzin vermemek için kimsenin sarılmasına. Islanmadım yağmurla, üşümedim… Kimse çekmedi ıslak saçlarımı alnımdan, öpmedi. Bir bardak çayı paylaşmadım kimse ile yağmurda. Sarılmadım kimseye beni ısıtsın, korusun, diye. Seni beklediğim, gelmeni istediğim için mi? Hayır sevgili, hayır… Hiç kimse senin aşkından fazlasını veremediği, Hala seni unutmayı beceremediğim için. Hayat her şeyiyle, her an seni bana hatırlatırken, Baktığım her şeyde, aldığım her nefeste sen varken. Söyler misin bana, ben seni nasıl unutayım sevgili. 05.06.2010 Belgin Yazar |