YOKSUN DİYE
Hani maviydi gökyüzüm benim.
Ben baktığımda perde aralığından gizlice. Kıpkırmızı kesilen sabahları Gökyüzüm nerede şimdi ? Ölenlerin ardından Son bir sohpet için koştuğumda, Karalara boyayıp Kendini sinesine astığı kandillerle Bana teselli veren Gökyüzüm nerede şimdi ? Suyum,toprağım,ateşim nerede ? Umut çıkınlarına sarıp, Alıpta gittinmi hepsini. Sensizliğe ne isim takabiliyorum Ne renk verebiliyorum. Nereye dönsem şimdi yüzümü Sen çıkıyorsun her köşe başından. Ellerime sürtünüyor ellerin Yanıyorum, Atıp ellerimi cehennemlere Kokun döndürüyor başımı, Ayaklarım alıp gidiyorlar kendilerini Bir zamanlar şen kahkahalar attığım yerlere, Aklına geliyorsun dudaklarımın, Dudaklarım,buzdan lacivertlerle, kapatıyor kendini Zamana açamıyorum Bir çarem sendin yaşamaya Unuttum kuşlarla konuşmasını Sanıyorum ardımdan konuşuyorlar, Alınıyorum Güneşle beraber daha bir derinlere batıyor, İçimde umudum, YOKSUN DİYE...! Esin çevikoğlu |