kördüğüm
gözlerin bulutların ardında sahra
çöl yağmurlarını çağıran... dipsizlik bu, düpedüz umarsızlık zifiri karanlıklarda dal uçlarını törpüleyen. en umulmadık zamanları ekledin yalnızlığına. günde kalan boş fıçıları devirdin hırçınca... gelseydin bir ağaç dalında meyve bulacaktın oysa aşk bulacaktın. dipdiri bir elma gibi kütür kütür... kaldın bulduğunu yormadan nedir ki aklını bir bulanık su gibi yayan ve değiştiren ne kadarı sığar ki... sensiz zamanlara gelmeni istediğimi sanma bir heykel yıkıldı önce yüreği söküldü gözlerimden ne hoyrat zamanlar görmüştü oysa ne dar yollar ne zifiri karanlıklar bel kemiğini ezmişti ayrılıkların. kaplumbağa misali sırtlandı evini şimdi. nedir seni bu denli korkutan, her insan kendine dair korkular büyütür gecelerde öyle çok karardı ki gökyüzü gözlerin kayboldu kapı arkasında yarım bir bulut sesini alıp götürdü şimdiden... tut bulutu yağmur yağmasın umutlar bulanmasın çamura dargın zamanlarıma bir tutam üzerlik yak gecesi gündüzü umarı yollara düşsün apansız... ben seni düşlemekten yorulsam da sen neden kaçıyorsun bu öğle vakti bir ucu sevginin yüreğine takılı şarkılardan güneş gökyüzünde oysa gökyüzü avuçlarımda benim istersem bir balık yüzgecine takarım. yarışır dalgalarda günboyu bir kıyıya liman olur... serseri miçosunu bekleyen gözü yaşlı kızla yürür aşkım enginlere uzanır... 27.06.2010 ödemiş |
umutlar bulanmasın çamura....tekrar tekrar okudum çok beğendim..