...AMA BU MEHMET...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Yer Bitlis ilinin kırsalı, sene 1985 tek tük olan hainlerden birkaçı bir mağarada kıstırılmış, etrafları güvenlik güçleriyle çevrilmiş, teslim olmaları istenir...
Meğerse gece geç vakit (03–04) sıraları, hainler mağaradan çıkıp pusuya yatıyor, asker rahat, asker insanlığını yaptığı için huzurlu, bekliyor, olanlar o sırada oluyor, hainler kalleşliklerini yapıp kaçıp da gidiyor...
152… AMA BU MEHMET!
Dağda; Ter temiz bir hava Etraf, ben beyaz Hava da sakin, ortalık yaz Kayıyor asuman da, cilvedeler yıldızlar Oynaşıyorlar Şeytan ise yatmış sinsilik içinde, sanki çıkmış ava Elinde kalleş nikof, namertlik peşinde hilebaz Pusu kurmuş kahpeliğine, bunu da bir yere yaz Kıpırtılar; karanlığın soluğundan öne çıkıyor Ağzın da; yanan sigaranın ateşi var Alnı ben beyaz! Ruhu, beyaz mı beyaz! Ortalık yerde, kala kalıyor Kötülükte hiç yok içinde, gönlü de çok rahat —Bir gafil sesleniyor; vur durma, ne duruyorsun —Hadi dedi hadi! Sigara ateşi, senin hedefindir o sana koz Çekti tetiği, çeker çekmez de muti fırladı ortaya, hey heybe hey dedi! San ki yere; bir beyaz güvercin al mı al kanlarda indi! Dağ taş feryatta, kahpe kurşunun sesiyle inledi Al mı al, kan kırmızı, can beyaz mı beyaz! Koştu muti düşenin yanına, birden irkildi! Yerde yatan tertemiz al kanlar da, Mehmet’ti! Ama dedi! Bu benim ağabeyim, beni o büyüttü, o çok da mertti! Gafil; —Boş ver be; o T.C düşmanımız, o bizden değil, zaten olamaz —Neden, bize iyilikten başka, ne yaptı ki? —Size dedi gafil, ben “Ermeni’yim” bunu bilmez misin ki? Muti diz üstü çöktü, kendine lanet etti —Mehmet bu! —Mehmet’im dedi! Gafil çekti kolundan sürükledi, yürü be geberdi de gitti Ortalık; yer gökle beraber inim inim inledi Delirmişti, artık o muti Koştu haykırdı, kalleşliğini dağa taşa! —Bu Mehmet! —Ben ne yaptım! —Ama bu Mehmet! —Bu ağabeyim Mehmet, diye diye bağırarak kayboldu da gitti! Kan ağladı içine akan kanlan, akıyordu içine durmadan Mehmet’imden o akan, al kan Aslında akıp da kopan, bir parçaydı vatandan Ter temiz bir al kan idi! Yıldızlar; ayla birlikte, hemen yere bir birde kayarak indi Toprağın üzerine yığıldı Al kan gölü İçinde, ay yıldız Dalga dalga çekildi tüm ihtişamıyla, yükseliverdi birden gökyüzüne! Yayıldı tümden gönüllere, dalgalanıverdiler tüm o muhteşem görkemleriyle! Yeminim! Yüceltildiği o yerden bir daha asla, hiç mi hiçte inmeyecekti! Mehmet’imin! Alnına konan busenin sahibi ise, onu bağrına sarmış olan bir melekti... (26.06.2010)AZAP… |