Ne zaman yâri düşünsem yüreğim sızlıyor birden!Meğer boş vermişliğim nafileymiş nerden bilirdim Aklımın kifayetsizliğiyle nefeslenmiş biçareyim, şimdi çaresiz halime ikamet ederim Ne hamiyeti bilirim, ne kalbin sahibinde vefa gösteren fakirim Nefsimin siperlerinde hesabı bekleyen bir abdiâcizim Hiç ayrılmanın manası olur mu yârden Şayet bir vefa sadakati aşkın ulviyetinde bakirliğini korurken, sevda nar iken Ne kadar bahanelere serilsem, yalnızlığın ayazlarında titresem Yârin muhabbetiyle edebi kalbim için nefeslensem, hiç üşümeden sürura ersem Ey yar sen hala haklısın, farkı fark eden ülfetli nazarsın Bizarlığıma iltifat etmeyen erdemli bir aşksın, sevdayı hakikatle yaşarsın Mevsimlerin muştusuyla umutlarını vuslat için kanatlandıransın Hissiyatın renklerinde ibreti temaşa ederek, hikmeti nasibe bırakansın Şimdi anladım ki kalp hiddetin perdesinde kapanıyor Dil ne kadar hicranı akıtsa da, halin edebi idrakim için sükût ettiriyor Yıllar kaybolup gidiyor, gözler hasretin dirliğinde beklenen nefesini niyaz ediyor Ömür sadece yaşamaksa, aşkın hususiliği hali kuşatmıyorsa can pes diyor Artık ne laleler ruhuma nazar ediyor, ne gül kokusunu zerk ediyor Şehrine kani olamadığım ne kadar hikmet varsa, ruhum için çek git diyor Gün, gecenin kollarına teslim olurken, gözler çaresiz yaş bırakırken hal ar ediyor Nefes uzlet için artık vakti geldi diyor, hazan her yanımı sancıyla ihata ediyor Yazdığım nameler bir köşede suskun bekliyor Ne kadar çektiğim çile varsa, sefilliğime delalet ediyor, ruhuma sesleniyor Aşk, halin deminde, hakikatin rahlesinde inşiraha erişmektir diye deşifre ediyor Ömür bitiyor, şevk kalbimi terk ediyor, hevesler dürülüp mukadder hesabı bekliyor Mustafa CİLASUN |