Oda
Geceye uzandı elleri
Ay ışığına vurgundu, Bilirdi. Sormazdı ne gelmişi ne de geçmişi Hiçbirşey umrunda değildi Soyutlamıştı kendini, Dünden, bugünden ve yarının getireceklerinden. Bomboş bir odaydı yalnızlığı İçinde oyuncak niyetine oynadığı Kırık dökük kalpler Ve yıkılmış hayaller. Odanın duvarları vardı Yalnızlığın kokusu sinmiş duvarlar Bir is gibi kalmıştı da Kimseye birşey diyememişti Demezdi de Severdi yalnızlığın rutubetli havasını Bu odada saklardı saklanılanı. Dört duvar arasındaydı, Kapısı yoktu. İçerde bir başına, Yalnızlığı solurdu. Alışmıştı yalnızlık ona, Gitmek nedir bilmezdi Yoldaş olmuştu yoluna Asılmıştı bağrına. Birgün sığmadı yalnızlığa Yalnızlığa fazla geldi ruhu Acıttı canını besbelli Giremedi kanına Ayrılığın günü gelmişti. Yalnızlığı solurken son kez Bir kez daha söyledi Yalnızlık odası burası Geleceği olmayanların yeri Duvarlar dinleyin beni Gidiyorum bundan gayri Sormayın sebebini Kalbin yoktur aşktan başka yari. |