YAĞMURDA
özlüyorum,
daha çok sızlıyor burnum, daha derine iniyor nefesim, daha uzun uyuyorum ihtimaline kanıp rüyaların, daha yavaş yürüyorum zamana kurarak adımlarımı. içimdeki kız çocuğuna mantıklı mantıksız uyduruyorum geri kalan ne varsa anca susuyor bi’şekilde zamanı kandırmayı deniyorum uykunu koyduğun geceye kayıyor aklım çakır bir alem renkler alaca yok yere basan bir canlı gök yere karışık sırtımdan rüzgar vuruyor tuzaklara yakanmamak en zoru her şey çok mu gelir böyle hayal kırıklığıyla kendini şarj eden gözyaşı... her gün ertesine gönderiyor beni ardısıra seyritip korkak araba alarmlarından kaçıyor yağmurda... |