Babama...
Babama...
Durdu... Anacağızının yatağına oturdu Eliyle sıvazlamaya başladı başını anasının Anasının gözleri uzaklara bir hasret yakınlara bir özlem duyuyordu Nefes almak zor iken o el ölüme rahatlık veriyordu Sustu... İkisinin de gözleri doldu Oğul ağlamaya ağladı Ananın konusacak takati yoktu Sağladı irin irin gözler ve yaşlı kurt ağladı O sıra azrailden gözlere bir duman iniyordu Yumdu... Ana bilinene göçtü Kör bir bıçak kodu oğul üzerine anasının Ben anası öldüğünde ilk kez ağladığını gördüm babamın Meğer babalar bir kez ağlarmış Dayanamadım baş koduğum panjurda ben de ağladım ve tek ağlama hakkımı da o gün yaktım... Hasan KARAKAYA 20 Haziran’10 |
tebrik ederim...