HÜZÜN
demlendi yine gecenin rengi
bilmem saatin kaçı yalnızlık eşkiya gibi gelip kapıyı araladı daha bir kaç saat öncesi değilmiydi elalemin kahkasına karışmadı mı seninkinin karası ey hüzün nerden gelip oturdun karşıma gece yarısı çiğlendi bak kirpiklerim bir kıvılcım bekliyor düştü düşecek bu yaz sıcağında çiğ damlacıkları yağmura dönüşecek ey hüzün sana yalvarıyorum iki gözüm gel sözümü dinle uraşma hiç benimle nadim olursun sonra dokunduğuna bana vakit varken henüz çek git uğurlar ola ey hüzün bak söylüyorum günah benden gider biraz daha kalırsan çivi civiyi söker tınlatma sazın tellerini beni söyletir sonra seni inim inim inletir ey hüzün coştu yüreğim akıllara zarar anlatacak dillenecek ne çok söz var kahpeymiş dönekmiş hayat dersem kızarsın yalanmış dostluklar dersem kahkahayı basarsın iyisimi seninle anlaşalım ilk kavşakta selamlaşıp vedalaşalım birazdan şafak söker bu yalnızlıkta alıp başını gider ferhan erdoğan 19.06.2010 |