YOLCULUK-II-’Aşıklar dokunmazmış ağaç kabuklarına Eylül’de çünkü soğuğun parlak ışıltısı olurmuş üzerlerinde’ biz hep inadına kazıdık hüznümüzü yaşlı çınarlara yağmur yağarken okyanusun üzerine ya da kayaların üzerinde sekerken parçalanan diz kapaklarımızdan akan kanla midye kabuklarına... biz mi devraldık hüznü eylülden celladı olmak neden bize düştü sokakları yağmalayan biz miydik gülleri solduran martıları ağlatan denizi azdıran... gemileri önce kim yaktı kim önce ayırdı ellerini diğerininkinden bu aşkı bitiren biz miydik aramızda uzanan zaman mı? ’Aşıklar dokunmazmış ağaç kabuklarına Eylül’de çünkü soğuğun parlak ışıltısı olurmuş üzerlerinde’ 11.08.2005 Samatya Özgür Kapcı |