BELKİAslında çok sevmiştim, diye haber göndersem Ateşlenmiş nefreti buza döner miydi ki? Baharda alıp istim, sana kitli yön dersem Körüklerken eğreti, yaza söner miydi ki? Sen de pişmandın belki yaşadıklarımızdan Çevremizde kim varsa, söylendi bir ağızdan Oysa yürek yangını, geç sönerdi anızdan Kulakları tıkasak yine süner miydi ki? En öfkeli deminde, başı dik tutabilmek Cam kırığı zeminde inatla yatabilmek Ettiğin her yeminde feleğe çatabilmek Kibir, gurur değil de, sence hüner miydi ki? Uçurduysak avuçtan kuşumuzu nedensiz Yetmez mi dolaştığı avare ruh bedensiz Sığmamış gökyüzüne sensiz, bensiz, sevensiz Vakti gelip koynuna, sessiz tüner miydi ki? Onca yıldan geriye kalan kalbi sızıntı Umutlardaki ülser dayanılmaz kazıntı İki büklüm kıvranan düşlerdeki ezinti Birer adım atınca, birden diner miydi ki? Çok zaman kalmamışsa, rüya için gecede İçimden geçenleri söylesem bir hecede Bir ömür inatlaşıp, yüz yüze gelince de Bir öpüş süresinde bana döner miydi ki? erol başçı |