Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. la rochefaucauld
Değerli dostlarım bu dörtlük öğrencilerimle aramda geçen bir konuşmanın ürünüdür. Top sakal bırakıyor ama onunla babasının yanına gidemiyor. Küpe takıyor ama sınıfta benim göremeyeceğim yerde oyuruyor, gerçekte bizim kimseye bir şey falan dediğimiz yok, herkesi kendi konumunda kabul ederiz. Muziplik olsun diye "Bu ne lan" diyince de "Hocam Yavuz da takmış" diyorlar. Oysa bunun iftiradan ibaret olduğunu biliyoruz. Her neyse şiirden çok hikayesi oldu, ben böyle yazdım, kanun değil, yakıştıran taksın efendim...AEO
METROSEKSÜELİZM(Dörtlükler)
Sakal dediğin çevrilip okunmadığı sürece sadece bir tutam kıldır Kıl nasılsa kendiliğinden geliverir, insana asıl lazım olan ise akıldır Annene benzemek için mi taktırdın o küpeyi kulağına ulan küpeli Bahaneye bak; bırak bu iftirayı, inecek tepene Sultan Selimin eli
İhsan POLAT
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sakal dediğin çevrilip okunmadığı sürece sadece bir tutam kıldır Kıl nasılsa kendiliğinden geliverir, insana asıl lazım olan ise akıldır Annene benzemek için mi taktırdın o küpeyi kulağına ulan küpeli Bahaneye bak; bırak bu iftirayı, inecek tepene Sultan Selimin eli
Şair dost eline kalemine sağlık, herkes anlayayabileceği kadarını anlamıştır,sanıyorum sizin maksadınızda bu idi ...Saygıyla kalın....
" Yavuz’un bu küpesini Allah ’a kul olma özelliği olarak taktığını ve bununla Cihan hâkimi olmasına rağmen âciz bir kul olduğunu göstermek niyetiyle taktığı ifade edilir...
bu konu ile ilgili farklı görüşler vardır.. "Şu anda Topkapı Sarayı’nın Portreler Bölümünde 17/66 numara ile 70 x 65 cm ebadında bulunan küpeli Yavuz Portresi ile Macar bir ressâma ait olduğu söylenen küpeli bir resim vardır o.. resimlede ilgili farklı açıklamalar yapılmıştır.. Yavuz’un minyatürlerde ve elimizde bulunan resimlerinde, bunun gibi küpeli olan üçüncü bir resmi bulunmamaktadır. Kaldı ki, bu resimler arasında resmî nakkaşlar tarafından yapılanları vardır. İkincisi, Yavuz’a isnad olunan, ama tamamen hayalî ve uydurma olan Avrupalı ve İranlı ressâmlara ait resimler çokça bulunmaktadır. Tarih kaynakları bu noktanın altını çizmektedirler. Bu küpeli resmin de, uydurma resimlerden biri olması kuvvetle muhtemeldir. Zira Sultânın kulağında küpe , boynunda incili madalyon, sarığında tac bulunmaktadır. Osmanlı Padişahlarının kıyâfetleri ile bağdaşmayan bu süsler, tablonun yakın tarihlerde yapıldığını göstermektedir. Zaten 1926 yılında Dolmabahçe Sarayından getirilmiştir. Dolma Bahçe Sarayına ne zaman konulduğu da bilinmemektedir. Üçüncüsü, bazı araştırmacılara göre, bu küpeli resim Şah İsmail’e aittir. Zira başında Şi’î Mezhebinin alâmeti olan kızıl börk ve bunun üzerinde İran Şahlarına mahsus taç vardır. Ayrıca küpe de Şi’a mezhebinde câiz görülmektedir.
Kaldı ki, bazı kölelerin, kölelik alâmeti olarak kulaklarına küpe taktıkları bilinmektedir. Tek kulağında olduğu hiç mevzubahis dahi edilmemiştir. Bazı yazarlar, Yavuz’un bu küpesini Allah ’a kul olma özelliği olarak taktığını ve bununla Cihan hâkimi olmasına rağmen âciz bir kul olduğunu göstermek istediğini anlatmaya çalışmışlardır. Bize göre bu yorumlar kısmen zayıf yorumlardır. Zira küpeli resim hadisesi doğru görünmemektedir. Fakat kölelerin küpe taktıkları doğrudur. Bu arada, küpenin bir Türk töresi olduğunu ifade eden yazarlar olduğu gibi, Yavuz’un Şah İsmail’in askerlerine şirin gözükmek için taktığını iddia edenler de bulunmaktadır.
İslâm Hukukuna göre kulakların küpe takılmak üzere delinmesi ve küpe takılması, kadınlar için câiz görülmüş; ama erkekler için câiz görülmemiştir. Bazı hukukçular, erkek çocukların da kulaklarının delinebileceğini ve bu tür bir olayın Hz. Peygamber zamanında yapıldığı halde yasaklanmadığını ileri sürmektedirler.."
....en önemlisi ne niyetle taktığınızdır vesselam....:)
Sanma şâhım herkesi sen sâdıkâne yâr olur Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyâr olur Sâdıkâne belki ol bu âlemde dildâr olur Yâr olur ağyâr olur dildâr olur serdâr olur....Yavuz Sultan Selim Han"
bu vesileyle Yavuz Sultan Selim Han'ı ve insanlığa güzel niyetlerle hizmet edenleri rahmetle analım el fatiha..amin..
Sakal dediğin çevrilip okunmadığı sürece sadece bir tutam kıldır Kıl nasılsa kendiliğinden geliverir, insana asıl lazım olan ise akıldır Annene benzemek için mi taktırdın o küpeyi kulağına ulan küpeli Bahaneye bak; bırak bu iftirayı, inecek tepene Sultan Selimin eli
İhsan POLAT
KALEMİNİZDEN ÇOK GÜZEL BİR DÖRTLÜK OKUDUM...YÜREĞİNİZE SAĞLIK...SELAM VE DUA.
Sakal dediğin çevrilip okunmadığı sürece sadece bir tutam kıldır Kıl nasılsa kendiliğinden geliverir, insana asıl lazım olan ise akıldır Annene benzemek için mi taktırdın o küpeyi kulağına ulan küpeli Bahaneye bak; bırak bu iftirayı, inecek tepene Sultan Selimin eli
oyyyyyyyyy yureğine sağlık konu sakal olunca cok cever cok sahte karlar cok karanlık işler geliyor aklıam bu sakal başak sakal kurbanım ........... emeyien sağlık canım dostttttttttttt heallllllllllllllllllllllll
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.