........V A K T - İ V E D A......
Su gibi aktı aylar, sonbahar ve kış bitti;
Mevsim bahar olsa ne, açmadı dalda gülüm. Yalnız benim dediğim bir sevdayı kaybetti, Bir ayrılık şarkısı söylüyor artık dilim. ... Öyle çok birikti ki soru soran çengeller; Mazeret tükenmedi bitmedi hiç engeller. Yoruldu sabah akşam duaya duran eller, Özlediğim vuslata varmadı bir kez yolum. ... Yokluğunun ateşi yaktı ruhu ve teni. Tutmadın ellerimden, gelip almadın beni; Hicranlar damla damla, eritirken bedeni, Kırık dökük mısralar sarhoş perişan halim. ..... Hayal olsa da öptüm, saçlarını ben tel tel; Akıyor şimdi yaşım görmedin ki tıpkı sel. Artık ne sevinecek, gülecek halime el, Yakıp kavurdun beni savruldu göğe külüm. .... Sığamadım dünyana büyüktü boyutlarım. Hep bir kapı ardında tükendi umutlarım; Nasıl soğuttun senden başarını kutlarım, Acımadın insafsız, demedin ki bir kulum.. .... Varlığının tadını duyamadan damakta; Kaybettim hayalleri gül rengi bir şafakta. Şimdi siyah tüm renkler, soldu yeşilde akta, Süresiz bir yastayım, hayat sanki bir zulüm.. ... Taşıyamam bilirim, sensizlik ağır bir yük; Biter bir gün nasılsa yaram sol yanda büyük. Bir arada can yakar yokluğun ve öksüzlük, Beklerim gelsin diye, ruhu avutan ölüm! ESRA DEREL 2010-İSTANBUL |
Mazeret tükenmedi bitmedi hiç engeller.
Yoruldu sabah akşam duaya duran eller,
Özlediğim vuslata varmadı bir kez yolum.
Şiirinizi çok beğendim,seslendirmede gayet etkileyici olmuş.Alıntıladığım dötrlükte kendi hissiyatımı buldum.Erzurumlu Emrah türkü olup dillerde yer eden şiirinde şöyle diyor;
Ne feryad edersin divane bülbül
Senin bu feryadın Gülşene kalsın
Bu dünyada eremezsen murada
Huzuru mahşere divana kalsın
Ben bu sözlerde buldum teselliyi.Duaya kalkan elleriniz hiçbir zaman yorulmasın Esra hanım.