Güzelliğini kelimelere deşifre ettiğimde
anlamlar kalbimi gerçek yanlarıyla kıskanıyor
yuvarlanıyor esmer başıma ve yirmi üç yaşıma kelamlar
sana sağlam duruşumu bir kaşık suda boğmak için



Güzelliğini tabiata olduğu gibi gösterdiğimde
kuşlar kanatlarımı bir bir kırmak için havalanıyor
dağlar adımlarımı ovalarında dümdüz etmek için üzeri üzerime geliyor
yeşillik elinden geldiğince beni sana karşı karartmak için harekete geçiyor
sonra fırsat bu fırsat deyip
eziyor beni doğa sakinleri
hep bir ağızdan(şimdi bu reva mı bana, güzelliğini doğallığımla methediyorum diye)



Güzelliğini mavi bulutlara tane tane anlattığımda
yağmur yağmaktan vazgeçiyor(belli ki kıskanıyor bizi)
şimşekler gürültü çıkartmaktan çekiniyor
yıldızlar geceye renk katmaktan çekiliyor(güneşimiz onları çarpacak belli ki)
biz bize gülümsüyor bakışlarımız diye



ve güzelliğini şiire astığımda
nerede bir ilham perisi varsa bir daha önüme çıkmıyor
korkuyor seni acayip seven yüreğimden mısralar
dizeler bizim için dizilmekten cayıyor
gönlüm sana çok hoş
içim sana bu denli sarhoş diye