5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1863
Okunma

kara yazgısını alıp yanına, gitti ..
çilem rüzgarlarının acı hasret kokan baldırı çıplak kadını,
koca yüzyılı deviren çınar ağacının gölgesinde pusunu vermek için yangınına
elleri toprak,
gözleri su,
sonbaharı bekledi akmak için toprağına...
bir düşe bilsem
kara mizan yazgısına avuçlar gibi hamurunu
her şekil bir düş
koca dünya sanrısını koparırcasına gerçeğinden
pişirmek için can korkusunu
sevmek göğsüne yaslamakmış ateşini..
çocukluğum zamansız açan saksı çiçeği...
kaç eder gözlerimizi çarpsak
ve çıkarsak ne kalır benden seni..
eklesek kalp kırıklarını tek tek
kaça bölünürdük...