Yağmurlu bir Ankara gecesinde saat sabahın üçü.
Dışarıda yağan yağmura nispet edercesine,
Gözlerden akan damla damla yaşlar.
Geleceğe giden eşe güle güle der gibiydi.

Sıla bakışlım, ela gözlüm,
Aşkla baktığım o gözlere o an bakamadım.
Saatlerce konuşan dilim lâl,
Sana aşkla bakan gözler âmâ oldu o an..

Sevdiğini uğurlarken çoğu zaman insan,
Bir maşrapa su dökermiş tez gel diye arkadan,
Sende benim arkamdan,
Gönül çeşmenden döktün suyu yüreğime..

Hastalığımda, sağlığımda, sıkıntımda sevincimde,
Her karanlık anımda, her güne bakanda,
Dostların unuttuğu,terk ettiği anda,
Avuçlarımda hep elin,
Açlığımda aşımdın ekmek bandığım kabımda..
İyi ki varsın tuz tanem, lezzetim.

Özlem kokulum, sıla bakışlım,
Rüzgarları bir sever oldum bu günlerde,
Sıcak estiğinde rüzgarlar,
Biliyorum sen geldin saçlarıma,
Sağanak yağmurlarda hınça hınç yağdığında,
Biliyorum, sen aktın bedenime.

Türlüler ayrı bir yanık şimdilerde,
Sözler daha bir anlam yüklü notalarda,
Ben bir garip sensiz Fizan’da,
Sen bir garip bensiz Ankara’da..

(Eşim ve Kızıma bu Şiirim)